Beyaz ceket aşkına

Yazar Deniz Yaşar

Kişilerin para kazanmak amacı dışında belirli bir amacı gerçekleştirmek için kurdukları yasal örgütlerdir dernekler. Dernek kurmak için çok bir meşakkat yok ama, kurduktan sonra emek isteyen bir oluşum. Günümüzde biraz araştırdığınızda aşçılık mesleği üzerine kurulmuş yüzlerce dernek görebilirsiniz. Hepsi binbir ümitle kurulmuş, kiminin içi boş kalmış, kimi düşüncelerini uygulamaya dökememiş, kimi belli ilkeler doğrultusunda yolunda ilerliyor.

Deniz YaşarBenim de üyesi olduğum İstanbul Aşçılar ve Pastacılar Derneği’nden bahsetmek istiyorum biraz. Kısa adıyla İSAPADER; İstanbul ilinde aşçılık ve pastacılık sanatının, aşçısının ve pastacısının gelişmesine katkı sağlamak, ülke mutfağımıza ve yöresel mutfaklarımıza ait değerleri günümüz yaşam standartlarına uygun bir hale getirip koruma altına almak, Türkiye’deki aşçılar ve pastacılar ile İstanbul’da meslek hayatına devam eden aşçılar ve pastacılar arasında mesleki ve sosyal dayanışmayı artırmak, hizmet konuları doğrultusunda çalışmalar yapan kişi ve kuruluşlarla işbiriliği yapmak ve destek olmak amacı ile kurulmuştur. İstanbul Aşçılar ve Pastacılar Derneği, Tüm Aşçılar ve Pastacılar Konfederasyonu’na (TAŞPAKON) bağlı, Marmara Aşçılar ve Pastacılar Federasyonu (MARAPAFED) üyesidir.

Derneğin yönetimi ve üyeleri beyaz ceket giyen insanlardan, yani aşçılar ve pastacılardan oluşuyor. Peki neler yapıyor bu insanlar? Sadece yemek mi konuşuyor, meslektaşlarına yardımcı mı oluyor? İlk aklınıza bunlar gelebilir fakat bu dernek, çok anlamlı sosyal projelere katılıyor ve destekliyor. Okullarda öğrenmeye aç çocuklara ücretsiz eğitimler düzenliyor, geleceğimiz olan kimsesiz çocuklarla aktiviteler yapıp, aşçı olmaya yönlendiriyor. Geçmişimiz olan yaşlılarımızı düzenli aralıklarla ziyaret ediyor, mutfağından artan yemekleri hayvan barınaklarıyla paylaşıyor. Ülkemizin değerli kurumları ile ortak çalışmalar düzenleyip, üyelerini sosyal sorumluluk projelerine davet ediyor.

Derneğe üye olmak için aşçı olmak şart tabi ama, öyle bir kural var ki Türkiye’de ilk belki de. Üye olmak isteyen aşçılar veya pastacılar, üyelik aidatı yerine Kızılay’a yılda bir kez kan vermek zorunda. Baştan sona gönülden çalışan insanlar bu oluşumun içinde. Amaç arkalarından gelen yeni nesilin daha bilinçli yetişmesi, mutfakta aşçılık yaparken dışarıdaki hayatı kaçırmaması, insanlığa ve ülkesine faydalı birer birey olabilmesi.

Okullarda “Ceketine Sahip Çık” konuşmaları düzenliyor, öğrencilere beyaz ceketin önemi ve değerini anlatıyor. Yürüyecekleri zorlu yolların nasıl daha zevkli olacağını anlatıyor, meslek hakkında güzel mesajlar veriyor. Gelecekte onları bekleyen görevleri anlatıyor. Bahsettiğim gibi benim de üyesi olduğum bu dernek bir başka. Bir başka bakıyor etrafa, gönülden çalışıyor hiçbir menfaat peşinde koşmadan. İnsanları seviyor, mesleğini seviyor, doğayı seviyor. En önemlisi ise ülkesini seviyor.

Sağlıcakla…

Deniz YAŞAR

Luna Yemek Vesaire Mutfak Şefi

İstanbul Aşçılar ve Pastacılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER