TatilBudur.com ile Kazdağları budur!

Yeni yapılanması ve “Daha fazla tatil” sloganı ile kısa zamanda en üst sıralara yerleşen tur operatörlerimizden TatilBudur.com, Kazdağları Turu düzenledi. Müşterilerinden aldığı talepler doğrultusunda bölgeyi yeni destinasyonlarından biri olarak belirleyen firma, gerekli altyapı hazırlıklarından sonra ilk turu kendileri için düzenledi. Turizm basınından bazı temsilcilerin de katıldığı gezi, katılımcılar tarafından son derece tatminkar bulundu.

ORHAN BAHTİYAR İLE YENİDEN KEŞFEDİLDİ

Geziyi anlamlı kılmak ve farklılık kazandırmak adına, bölgeyi iyi tanıyan yazar Orhan Bahtiyar da turun bir parçası oldu. Dünyada oksijen oranı en yüksek ikinci nokta olan ve Yunan mitolojisinde “İda” olarak anılan, hatta tarihteki ilk güzellik yarışmasının yapıldığı yer olarak da kabul edilen Kazdağları öylesine görkemliydi ki, adeta tur hiç bitmesin dendi.

REZONE OXYGEN HOTEL EV SAHİPLİĞİ YAPTI

Dolu dolu üç gün süren geziye, Kazdağları’nın Edremit Körfezi’ne bakan yamaçlarında kurulmuş Altınoluk köyünün tepesindeki Rezone Health & Oxygen Hotel ev sahipliği yaptı. Konuklar için, bölgenin en iyi otelleri arasında gösterilen Rezone’nin körfeze ve Kazdağları’na bakan odalarından seyrettikleri manzaranın birkaç saat sonra en yakınına kadar gidebilmiş olmaları ayrı bir keyif oldu.

DEV KANYONLAR ve GÖLDE YÜZME KEYFİ

Kazdağları’nın topografik yapısına göre dizayn edilmiş jeep görünümlü araçlarla zirveye çıkılırken, aşağıda 35 derece olan hava sıcaklığının yukarıda 15 derece olarak yaşanmasının konuklarda yaşattığı şaşkınlık, unutulmayacak bir an olarak kayıtlara geçti. Uzaktan bakmaya bile cesaret edilemeyecek derinlikteki yarıkların hemen yanı başında olmak müthiş bir adrenalin duygusu yaşatırken, Şahin Deresi Kanyonu’ndaki buz gibi soğuk mini gölde yüzmek, olabilecek en güzel şeydi. Bazı konuklar buna cesaret edemese de, böylesine bir deneyimi kaçırmak istemeyenler fazlaydı.

ANTANDROS ANTİK KENTİ

Gezinin bir başka cazip tarafı, bölgede bulunan ve önümüzdeki yıllarda adından çok söz ettirecek olan Antandros Antik Kenti gezisi oldu. Bünyesinde Roma Villası kalıntısı da barındıran antik kent hakkında, Kazı Başkanı Doç Dr. Kahraman Yazgan’dan aldığımız bilgiler bizleri hayli şaşırttı. Bölgenin Troas kenti olup, Mysia ile Troas arasında uzanan yolu kontrol eden stratejik bir konumda yer aldığını, Antandros’un kuruluşunun Troia Savaşı’nın öncesine kadar uzanmakta olduğunu işitmiş olmak ise bildiklerimizi değiştirdi.

SARIKIZ KAZDAĞI ETNOGRAFYA GALERİSİ

Geziye eklenmiş olan Etnografya Galerisi ziyareti, bölgenin anlaşılması konusunda pek çok soruya da cevap oldu. Uluslararası bir şirkette yönetici olan Murat Bostancıoğlu’nun, kardeşi ile birlikte babaları Ali Bostancıoğlu anısına oluşturdukları müze galeride yer alan çok sayıda eski eşya, Kazdağları’nın endemik bitki türleri ve yöreye yolu düşmüş önemli isimlerin balmumu heykeli bizleri hayli etkiledi.

1.726 METRE YÜKSEKLİKTE SARIKIZ EFSANESİ

Gezinin en ilginç taraflarından biri, Kazdağları’nda deniz seviyesinden 1.726 metre yükseklikteki tepeye adını veren Sarıkız Efsanesi’ni Orhan Bahtiyar’dan dinlemek oldu. İşte o hikaye: Kazdağları’nın eteğindeki Güre köyünde çok güzel bir kız yaşıyormuş. Bu güzel kızın adı Sarıkız’mış. Köyün tüm delikanlılarının gözdesiymiş ve hepsi onunla evlenmek isterlermiş. Fakat kızın babası, onunla evlenmek isteyen hiçbir delikanlıya kızını vermek istemezmiş. Köyün delikanlıları, bir zaman sonra Sarıkız’a iftira etmişler. Köylüler de bunu duyunca Sarıkız’ın babasına baskı yaparak; “Kızın kötü yola saptı. Ya onu öldürürsün ya da buralardan çekip gidersin” demişler.

Ne yapacağını bilemeyen baba, kızını öldürmeye kıyamamış. Köylülerin baskısından kurtulmak ve onların yüzüne bakabilmek için Sarıkız’ı gözlerden uzak tutmanın gerektiğini düşünmüş ve Sarıkız’ı alarak Kazdağı’nın zirvesine götürmüş. Herkesten gizli yaşayabilsin diye kazlarla birlikte onu dağda bırakmış. Dağda kendine bir düzen kuran Sarıkız, kazları gütmeye başlamış ve hayatta kalmış. Sarıkız, burada kaldığı sürede yolunu kaybeden insanlara da yardımcı olmaktaymış. Bu durum bir süre sonra Sarıkız’ın babasının kulağına kadar gitmiş.

Kızının ölmediğini ve yaşadığını anlayan baba, Kazdağı’na kızının yanına gitmiş. Sarıkız, babasını görünce çok sevinmiş ve ona ikramda bulunmuş. Babası yemek yerken su istemiş kızından, o anda Sarıkız elini binlerce metre uzaktaki Güre çayına uzatarak su almış ve babasına ikram etmiş. Babası kızının bu halinden, onun bir ermiş olduğuna kanaat getirmiş ve çok mutlu olmuş. Bugün kabrinin bulunduğu yere Sarıkız Tepesi denmiştir.