Karadeniz’de geleneksel arıcılık tükenmek üzere

Yazar Haber Merkezi

AB Erasmus+ Programı kapsamında gerçekleştirilen “Arıları Yaşatalım” projesi için Karadeniz Bölgesi’nde saha araştırması yapıldı. Bölgede kaybolmakta olan geleneksel arıcılık yöntemlerin izi sürüldü ve nesillerdir süregelen yöntemlerdeki değişimler gözlemlendi. Araştırma sonuçlarına göre, atalarımızdan kalan arıcılık yöntemleri ve uygulamaları tarihe karışmak üzere.

Kaybolmakta olan geleneksel arıcılık yöntemlerinin izini sürmek üzere son olarak Karadeniz Bölgesi’nde Kabaca Köyü (Murgul/Artvin), Esenkıyı (Hopa/Artvin), Dereüstü Köyü (Kemalpaşa/Artvin) ve Kamilet Vadisi’nde yapılmış olan ziyaretlerde, bölgede çoğunlukla modern kovanlara geçilmiş olduğu, az da olsa ağaç ve kayalara monte edilmiş kara kovan bulunduğu tespit edildi. Bu az sayıdaki geleneksel kovanlar, artık bal yapımı yerine oğul zamanı kılavuz takibi ve oğul yakalamak için kullanılıyor.

YENİ NESİL ARICILIKLA İLGİLENMİYOR

Bölgedeki arıcılık yöntemleri ve arıcılığa dair bilgiler aile üzerinden aktarılıyor ancak, yeni nesil arıcılıkla çok ilgilenmiyor. Kadim bilgi, yeni nesillere aktarılamadan kayboluyor. Her arıcının ortalama 200 kovanı var ve bal üretimini modern kovanlarda yapıyorlar. Aslında kütük kovanların (kara kovan) varroa gibi hastalıkları barındırmayacağını düşünüyorlar, ancak kontrol ve kullanım kolaylığı nedeniyle tamamı modern kovanlara geçmiş durumda.

KADİM BİLGİ YERİNİ KİMYASAL İLAÇLARA BIRAKIYOR

Bölgedeki arıcıların yaşadıkları en önemli sorunlar, varroa paraziti ve Amerikan yavru çürüklüğü hastalıkları. Varroa ile mücadelede oldukça etkin olan kendir bitkisi daha önce kullanılsa da, kendir yetiştiriciliği yasaklandığı için arıcılar artık ticari ilaçları kullanmayı tercih ediyor. Kendir, sadece varroa hastalığına karşı değil, ona benzer virütik ve bakteriyel hastalıklara karşı da kullanılıyordu; hem kovanların etrafına ekiliyor, hem de dumanı kovana verilerek arılar dezenfekte ediliyor ve arıların direnci yükseltiliyordu. Amerikan yavru çürüklüğü hastalığı da, varroa kadar olmasa da sıklıkla görülüyor ve çözüm olarak antibiyotik tercih ediliyor.

AYILAR TEHDİT OLUŞTURUYOR

Arıcıların en büyük problemlerinden biri de ayılar. Balı çok seven ayılar, ciddi şekilde kovanlara ve arılara zarar veriyor. Arıcılar ayıları uzak tutmak için korkuluk yerleştiriyor, su ile çalışan ve periyodik sesler çıkaran aletler kullanıyorlar. Bununla birlikte kovanlarını yüksek dallara yerleştiriyor ve ayıların tırmanmasını engellemek için ağaçların gövdelerini varillerle kaplıyorlar.

BALI ARILARLA PAYLAŞIYOR VE KOVANLARINI GEZDİRMİYORLAR

Bölgedeki arıcıların tamamı, ülkemizdeki yaygın ve yanlış uygulamanın aksine, balın hepsini almak yerine arıların payını onlara bırakıyor. Böylece arılar doğal yöntemlerle kendi ürettikleri balla besleniyor. Az da olsa, yetmediği durumlarda besleme de yapılıyor. Arıcılar, kolonilerinin oğul vermesini çok önemsiyor. Bu şekilde koloninin gençleşeceğine inanıyorlar. Oğullarını sıkı şekilde takip ediyor ve bunun için kütük kovanları kullanıyorlar. Ayrıca, hastalıklara karşı önlem olarak bölgeye dışarıdan arı sokmamayı ve kendi arılarını gezdirmemeyi tercih ediyorlar. Bu yöntemle bölgeye hastalıkların girmesini engellemeye çalışıyorlar.

Karadeniz

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER