Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı geçmişten geleceğe yolculuğa çıkarıyor

Yazar Kadir Toprakkaya

Lidya Krallığı’nın başkenti Sardes Antik Kenti, Kula Volkanları, Kula Peribacaları, Kurşunlu Kaplıcaları, Bintepeler ve Adala Kanyonu gibi tarihi ve doğal güzellikleri içinde barındıran Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı, salgın sürecinde de ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Antik dönem tarihçisi Strabon’un “Geographika” adlı kitabında “Katakekaumene” (Yanık Ülke) olarak bahsettiği bölge; tarihi geçmişi, doğal güzellikleri ve kaplıcalarıyla da turistlerin ilgi odağı olmayı sürdürüyor.

Salihli UNESCO Global Jeoparkı

Geçen yıl 200 bine yakın kişinin ziyaret ettiği bölge, bu yıl ise yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle en sakin sezonlarından birini yaşadı. Bu yılın ilk 8 ayında yaklaşık 40 bin kişinin geldiği Kula ve Salihli ilçelerindeki bu tarihi ve doğal güzellikler, önümüzdeki yıldan itibaren eski hareketli günlerine dönmeyi bekliyor.

Salihli UNESCO Global Jeoparkı
BÖLGE 2 BİN 320 KİLOMETREKARE ALANA SAHİP

Türkiye’nin tek jeopark alanı olan bölge; volkanik tepeleri, kızgın lavların akarak oluşturduğu bazalt kaya denizleri ve Gediz Nehri ile birleştiği yerlerde oluşan Su Uçtu Şelalesi, peribacaları ve eşsiz Adala Kanyonu, turistlerin yanı sıra yer bilimciler için de doğal ve üstü açık bir laboratuvar olma özelliğini taşıyor. UNESCO tarafından da tescillenen, açık hava müzesinin andıran 2 bin 320 kilometrekarelik saha, parayı icat eden uygarlık olarak tarih sayfalarında yerini alan Lidya Krallığı’nın izlerini taşıyor. İncil’de adı geçen 7 kiliseden birine de ev sahipliği yapan Sardes Antik Kenti, antik dönemin ünlü Kral Yolu’nun da başlangıcı sayılıyor. Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı’nın önemli jeosit alanı olan antik kentteki Gymnasium’un görkemli yapısı ile Artemis Tapınağı görenleri hayran bırakıyor.

Salihli UNESCO Global Jeoparkı
EŞSİZ BİR DENEYİM

Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı Turizm Sorumlusu Ali Karataş, konu ile ilgili yaptığı açıklamada geçen yıl bölgeyi 200 bine yakın turistin bölgeyi ziyaret ettiğini anlattı. Bölgenin “UNESCO Global Jeoparklar Ağı” tarafından sürekli denetlendiğini hatırlatan Karataş; “Burada Gymnasium ve Artemis Tapınağı gibi çok önemli tarihi kalıntıları barındıran Sardes Antik Kenti’nin yanı sıra Kurşunlu Kaplıcaları, Anadolu’nun piramitleri olarak adlandırılan Bintepeler, Adala Kanyonu, Su Uçtu Şelalesi, Kula Volkaları ve Kula Peribacaları, gezilip görülmesi gereken yerlerdir. Antik kentinden peri bacalarına, kanyondan volkanik tepelere kadar farklı güzellikleri ev sahipliği yapan jeopark alanı, ziyaretçilerine bu özelliğiyle eşsiz bir deneyim sunuyor” diye konuştu.

ULUSLARARASI JEOMORFOLOJİ SEMPOZYUMU’NA EV SAHİPLİĞİ YAPACAK

Jeopark alanının çok geniş olduğuna dikkat çeken Ali Karataş, salgın nedeniyle önceki yıllara göre ziyaretçi sayısının düştüğünü, ancak bölgenin her zaman turist çektiğini dile getirdi. Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı’nın 3. Uluslararası Jeomorfoloji Sempozyumu’na ev sahipliği yapacağını hatırlatan Karataş, gelecek yıl önemli bilim insanlarını ağırlayacaklarını, bu organizasyonun da bölgenin tanıtımına katkı sunacağına inandığını sözlerine ekledi.

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER