Gayrıresmi zirvede resmi kararlara doğru yol haritası şekillendi!

Yazar Oktay Emlik

Avrupa Birliği ülkeleri içerisindeki son dönem sıkıntılı geçen süreçler neticesinde, geçtiğimiz günlerde AB Dışişleri Bakanları ve pek çok ülkenin bakanlarının temsiliyetinde “gayrıresmi zirve” düzenlendi. Organizasyonda addedilen söylemler yarım yüzyılı aşkın süredir Avrupa Treni içerisinde sürekli mola vererek ilerlemeye çalışan Türkiye için umut vaat etmedi.  

Dünya enerji kaynaklarının dörtte üçünü barındıran Avrasya bölgesinde anahtar bir rol oynaması vesilesiyle Avrupa’nın sürekli temasta kalmak istediği ve kendini Avrupa Treninde konumlandırmak isteyen Türkiye için sürekli bir beklentiler, korkular tezatlığı içerisinde geçen süreçte yapılan son toplantıda da sürekli karşıt görüş kendini gösterdi.  

Daha önce de Papa 16. Venedik’in söylemlerinde dillendirdiği gibi Türkiye’nin AB’ye alınamayacağı, her dönem kendini ve politikalarını güncelleyen AB için sürekli bir kenar yazılı olarak duruyor gibi gözüküyor. Ki zira, 1 Temmuz itibarıyla dönem başkanlığını Avusturya’nın üstlenmesi de pek çok olumsuz gelişmenin yaşanacağının göstergesi gibi duruyor.  

Avrupa Birliği

Prof. Dr. Faruk Şen’in yorumuna göre, 2019 yılı itibarıyla Makedonya ile tam üyelik görüşmelerinin başlamasına yeşil ışık yakıldı. Bilindiği ve pek çok kez dillendirildiği üzere uzun yıllardır pek çok ülke kendisinden sonra aday olması ve tam üyeliğe alınmasına rağmen Türkiye halen tam üye olamamıştır.  

Öte yandan Avrupa Birliği’nin günümüz en temel sorunlarından bir tanesi olan “mülteci” sorununa yönelik, Macron ve İtalya’nın bu konuda anlaşarak AB’ye gelecek mülteci bir merkezde toplanarak sistemli bir şekilde dağıtılması istenen kararına yönelik yaklaşımlar oldu. Merkel ve AB bu konuya uymayan AB ülkelerine ekonomik yaptırımlar getirilmesini istedi. Yeni İtalyan Başbakanı da bu konuda uyumlu bir sisteme yatkın olduğunu ortaya koydu. 

28/29 Haziran resmi zirve başlaması öncesi zirvede konuşulacaklar da belirginleştirildi. Şen’in yorumuna göre Balkan alkan ülkelerinin oldukça seri bir şekilde AB’ye tam üye olarak kabul edilmesi öngörülüyor. İkinci adım olarak Suriyeli mülteciler konusunda İtalya, Fransa ve İspanya arasında bir ortak noktanın oluşması talep ediliyor. Ayrıca Almanya bundan sonra mülteci konusunda daha duyarlı bir politika izletip diğer ülkelerin de elini taşın altına koyması bekleniyor.  

AB Komisyonu Başkanı Jean Cloude Juncker’in daveti üzerine toplantıya katılan Almanya, Fransa, İtalya ve Hollanda’nın da aralarında bulunduğu 16 ülke, komisyon binasında mülteciler konusunda neler yapmaları gerektiği ile ilgili kararlar aldı. Fransa ve İspanya arasındaki ilişkilerin arttırılması ve bu konuda yeni çözümler bulunmasına karar verildi. 28-29 Haziran’da düzenlenecek olan AB liderler zirvesi öncesi Angela Markel, “Avrupa Birliği’nin sınırlarını dışa karşı nasıl koruyacağımızı, mültecilerin nasıl azaltılacağı konusunda kararları oy birliği ile almamız lazım” dedi. 

Resmi zirve öncesi yapılan toplantıda Türkiye’nin içinde yer aldığı Avrupa treninin yol haritası bir kez daha şekillendirilirken AB – Türkiye ilişkilerinin biçim ve boyutu da şekillendirilmiş oldu. Toplantıya dair çıkarımlarda bulunan Sayın Şen’in ifadesiyle 7 başlıkta Avrupa’nın yeni kaderine yön verildi.  

Avrupa Birliği

Şen’in çıkarımları ise şöyle; 

1) 1 Temmuz-31 Aralık sürecinde AB Başkanlığını yürütecek olan Avusturya’nın Türkiye düşmanlığının aynı şekilde devam edeceği ortaya çıktı. 

2) Türkiye’nin Suriye mülteciler konusunda AB’yi rahatlattığı ve bu konuda Türkiye’ye paraların verilmesi isteniyor. 

3) Bunun yanında istenen diğer bir görüşte Türkiye için elzem olan Gümrük Birliği’nin genişletilmesi statüsünde olumlu bir beklenti görülmüyor. 

4) Önümüzdeki günlerde 2019 yılına yönelikte Türkiye ile yeni fasıllar açılmayacağı ortaya çıkıyor. Böylece ön hazırlıkları Salı günü Lüksemburg’da yapılan AB’nin yeni dönem zirvesi çerçevesinde Türkiye’nin 2023’te tam üyeliği tamamıyla suya düşmüş bulunuyor. 

5) Karadağ ve Sırbistan’a AB yolu tam anlamıyla açılıyor. Avrupa Birliği’nin bugüne kadar Karadağ ile olan 33 fasıldan 31’ini açmış olduğu ortaya konuldu ve son iki fasılın da en kısa zamanda açılmasına karar verildi. Bu tempoyla gidildiği taktirde Karadağ en geç 2020 yılında AB’nin tam üyesi olacak. 

 Sırbistan konusunda da atılan adımlar önemli. 14 fasılın açılan Sırbistan’ın artık insan hakları açısından cezalandırma politikasının bittiği ve Avrupa Birliğine tam üyesi olması gerektiğini söyledi. 

Bu iki ülkeye yönelik yaklaşımda AB ülkelerinin birleştiği en önemli nokta bu gelişmelerin olmadığı taktirde, Balkanlarda Çin, Rusya Türkiye’nin etkisinin her geçen gün artacağı konusunda adımlar atılması konusunun gerektiği görüşü savunuldu. 

6) Merkel’in Türkiye ile Gümrük Birliğinin genişletilmesi konusundaki anlaşmaya karşı çıkması sürdürüldü. Angela Merkel Suriyeli mülteciler konusunda Türkiye’ye savunurken,  hizmetler ve tarım sektöründe Türkiye’ye olanak tanıyacak olan Gümrük Birliği’nin genişletilmesi anlaşmasına karşı çıkması tam bir çıkar politikası olarak ortaya çıkmış bulunuyor. 

7) AB en önemli konularından biri de mülteci gelişinin durdurulmasına yönelik atılımlar. Macron ve İtalya’nın bu konuda anlaşarak AB’ye gelecek mülteci bir merkezde toplanarak sistemli bir şekilde dağıtılması istenen kararına yönelik yaklaşımlar oldu. Merkel ve AB bu konuya uymayan AB ülkelerine ekonomik yaptırımlar getirilmesi istendi. Yeni İtalyan Başbakanı da bu konuda uyumlu bir sisteme yatkın olduğunu ortaya koydu. 

Genel olarak AB Dışişleri Bakanlar zirvesine baktığımız zaman 28-29 Haziran’daki Başkanlar Zirvesinde çıkacak sonuçlar da ortaya çıktı. Buna göre Balkan ülkelerinin oldukça seri bir şekilde AB’ye tam üye olarak kabul edilmesi öngörülüyor. İkinci adım olarak Suriyeli mülteciler konusunda İtalya, Fransa ve İspanya arasında bir ortak noktanın oluşması talep ediliyor. Ayrıca Almanya bundan sonra mülteci konusunda daha duyarlı bir politika izletip diğer ülkelerin de elini taşın altına koyması bekleniyor. 

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER