Yaz aylarında gıda güvenliğine dikkat!

Yazar Kadir Toprakkaya

Sıcak havalarda besinlerin bozulma riski artarak, besin kaynaklı zehirlenmelere neden olabiliyor. Uzmanlar, yaz aylarında dışarıda açık halde satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmasını, çabuk bozulma potansiyeli olan besinlerin (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletilmemesini, her zaman olduğu gibi besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında da hijyen kurallarına özen gösterilmesini öneriyor.

Yazın en güzel yanlarından biri de meyve ve sebze çeşitliliğinin artması. Bugünlerde sofralarda sıklıkla taze sebze ve meyvelere yer veriliyor. Bu durum, sıcaklığın artmasıyla birlikte besin kaynaklı zehirlenmelerin görülme sıklığını arttırıyor. Taze ürünler bazı durumlarda besin kaynaklı hastalıklara neden olabileceğinden, besin hijyenine dikkat etmek gerekiyor. Örneğin koli basiline (E. coli O157: H7), pastörize edilmemiş meyve sularında, listeriaya ise turp gibi taze gıdalarda daha sık rastlanıyor. Organik gübre, sulama için kullanılan sudaki mikroorganizmalar, ürünü alan kişilerin ellerindeki mikroplar, depolamak ve taşımak için kullanılan kaplar veya araçların yüzeyindeki mikroorganizmalar nedeniyle sebze ve meyveler besin zehirlenmelerine yol açabiliyor.

TEMEL HİJYEN KURALLARI İLE ZEHİRLENMELERİ ÖNLEYİN…

Sabri Ülker Vakfı, taze sebze ve meyveler için mikrobiyolojik kontaminasyondan kaynaklanan riskleri azaltmak için gereken önlemlere dikkat çekiyor. Taze meyve ve sebzeler pişirilmediğinden, başka şeylerle temas etmelerinin ardından üzerlerinde kalan her şey tüketilerek vücuda alınabiliyor. Örneğin, et doğradığınız bir bıçağı yıkamadan sebzeleri doğramak, ette olası mikroorganizmaların salatanıza geçmesine neden olabiliyor. Öte yandan, taze meyve ve sebzeler açısından zengin bir diyet, sağlığın korunması için gerekli vitamin, mineral ve lif ihtiyacını gideriyor. Sağlıklı bir diyetin parçası olarak her gün sebze ve meyve yönünden çeşitlilik sağlamak gerekiyor. Temel hijyen kurallarına uyulması, taze sebze ve meyve kaynaklı besin zehirlenmelerinin önüne geçmekte oldukça etkili bir korunma sağlıyor.

Taze sebze ve meyveler için mikrobiyolojik kontaminasyondan kaynaklanan riskleri azaltmak için gereken önlemlere dikkat çeken Sabri Ülker Vakfı, önerilerini şöyle sıralıyor:

  • Alışveriş yaparken taze görünen ve iyi durumda olan meyve ve sebzeleri seçin; kötü kokulu veya açıkça hasar görmüş veya küflü besinlerden kaçının.
  • Hazırlanan salata paketlerinde biraz yoğunlaşma normal olmasına rağmen, torbada sıvı gözlemlediğiniz paketlenmiş sebzeler satın almayın.
  • Oldukça sağlam görünen ürünler bile çürük olabilir. Sadece ihtiyacınız olan miktarda satın alın ve tazeyken tüketmeye özen gösterin.
  • Elma ve havuç gibi bazı meyve ve sebzeler uzun süre bozulmadan saklanabilir, ancak çoğu ürün birkaç gün içinde kullanılmalıdır.
  • Ürünleri eve getirdiğinizde bekletmeden temiz, soğuk (5°) bir buzdolabına koyun.
  • Daha fazla olgunlaşma gerektiren muz, domates veya meyveler oda sıcaklığında tutulabilir.
  • Yemeden önce meyve ve sebzeleri bol ve temiz akan suda yıkayın. Dış yaprakları veya kabukları soyun ve atın. Kabukları ile tüketmek istiyorsanız, sebzelerin dış yüzeylerini iyice ovalayın.
  • Kavun, karpuz, elma veya havuç gibi sert yüzeyli sebze ve meyveler için sebze fırçası kullanın.
  • Küçük ve daha hassas meyveler için bir kevgir kullanarak, durulanmasını ve zarar görmesini en aza indirin.
  • Kapsamlı şekilde iyi bir yıkama, yüzeyde kalan zararlı bakterileri, virüsleri ve kalıntıları temizler.
  • Taze et/balık/tavuk gibi ürünleri (veya diğer yiyecekleri) kullanmadan önce yüzeyleri, aletleri ve ellerinizi temizlediğinizden emin olun. Çapraz bulaşı önlemek için, çiğ ürünleri doğradığınız tahta ve bıçağı diğer bir besin için kullanmadan mutlaka iyice yıkayınız.
  • Hazırlanan meyve salatalarını ve diğer kesilmiş ürünleri servis edilene kadar buzdolabında saklayın. Dört saatten fazla buzdolabı dışında beklediyse, tüketmeyin.
tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER