“Söz Uçar Yazı Kalır” ve “Uluslararası Bir Sorun Olarak Deniz Haydutluğu: Somali Örneği” adlı kitapların da yazarı olan Tarkan Deniz’in “Türkiye’nin Antik Yeraltı Şehirleri” adlı üçüncü kitabı yayımlandı. Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesi; Akdeniz, Karadeniz, Ege, Marmara, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’dan yüz civarında kadim yeraltı şehirlerini kapsayan ve tek bir yerde toplayan kitap, tarihi ve kültürel mirası ülkemize ve dünyaya tanıtabilmek için kaynak olabilecek özellikte.
ADANA’DAN YOZGAT’A, SİNOP’TAN MARDİN’E…
Kitapta yer alan iller ise Adana, Adıyaman, Afyonkarahisar, Aksaray, Ankara, Bayburt, Bitlis, Bursa, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Eskişehir, Gaziantep, İstanbul, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırklareli, Kırşehir, Konya, Malatya, Mardin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Sinop, Sivas, Şanlıurfa, Tokat, Trabzon, Uşak ve Yozgat. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılına ithaf olunan ve İnoksan Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Varlık’ın desteğiyle yayımlanan kitap için bir takdim yazısı kaleme alan Türkiye Dağcılık Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Ersan Başar, şunları söyledi:
ANADOLU’DA BİR TARİH YOLCULUĞU
“Binlerce yıl öncesinin gizemlerini barındıran antik ye altı şehirleri deyince, aklımıza tarih boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olan Türkiye geliyor. Gizemli yapılarla dolu, derinlerde saklı bir dünya hazinesi olan bu yeraltı şehirleri, geçmişi daha iyi anlamamız için bizlere tarihin kapılarını aralıyor. Tarkan Deniz tarafından kaleme alınan ‘Türkiye’nin Antik Yeraltı Şehirleri’ adlı kitabın baskıdan önceki ilk halini okuduğumda, Anadolu’da bir tarih yolculuğundaymış gibi hissettim kendimi. Kitap, eşsiz yeraltı şehirlerini keşfe çıkıyor ve okurlarını tarihin derinliklerinde bir yolculuğa davet ediyor. Kitabın sayfaları arasında dolaşırken, bu yeraltı şehirlerinin nasıl inşa edildiğini, hangi amaçlarla kullanıldığını ve o dönemdeki yaşamı anlamaya çalışıyoruz. İlginç mimari özellikler, gizli geçitler ve yeraltı mekanizmaları hakkında bilgi edinirken, okuyucular kendilerini antik medeniyetlerin yaşam tarzlarına bir adım daha yakınlaştıklarını düşüneceklerdir.”
