Turizm dünyasında SKAL olarak anılan Dünya Turizm Profesyonelleri Örgütü’nün Türkiye Federasyonu Başkanı Sadık Altıparmak ile organizasyonu ve özelliklerini konuştuk.
SKAL Türkiye Federasyonu’nun organizasyon yapısı ve hitap ettiği alan hakkında bilgi verebilir misiniz?
SKAL, dünya turizm profesyonellerinin küresel turizmi ve arkadaşlığı yaymaya çalıştığı, uluslararası en yaygın ve en eski turizm sivil toplum örgütüdür. Bünyesinde uluslararası seyahat ve turizm endüstrisindeki tüm sektörleri toplaması bakımından da dünyada tektir. Misyonu; profesyonelliği dostluklar ve liderlikle geliştirmek ve bu özelliği azami kullanarak, “güvenilir ve sorumlu bir turizm endüstrisi” için çalışmaktır. Uluslararası SKAL, 1956 yılında SKAL İstanbul Kulübü’nün kuruluşu ile Türkiye’ye girmiştir.
SKAL Türkiye Federasyonu, Dünya SKAL hareketi içinde çok önemli bir yere sahiptir. Mart 2011 yılından itibaren federatif yapıya kavuşmuş ve Uluslararası SKAL Dernekleri Federasyonu (USDF) adını almıştır. Türkiye genelinde kuruluş yılları itibari ile İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Antalya, Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Fethiye, Kapadokya, Çukurova, Marmara, Eskişehir, Konya, ve Çanakkale Troya Kulüpleri olmak üzere toplam 15 kulüp ile 750’den fazla turizm profesyonelini çatısı altında toplayan SKAL Türkiye Federasyonu, yılda en az 4 kez olmak üzere kulüpleri ile sektöre ilişkin konuların görüşüldüğü federasyon toplantılarında bir araya gelir.
SKAL Türkiye’nin ülke tanıtımına sağladığı katkılardan bahseder misiniz?
SKAL’ın seyahat acentesinden rehberlere, havayolu çalışanlarından transfer şirketlerine kadar turizm endüstrisinin her kolundan aramıza katılmış yapısı nedeniyle, gerek yurt içinde gerekse yurt dışında pek çok üyeyi içine alan network’ü gerçek katkıyı sağlamaktadır. Küçük niş operasyonlardan binlerce kişilik dev organizasyona kadar 5 kıtada hizmet veren üyelerimiz, teknolojinin sunduğu imkanlar ile saniyeler içinde birbirlerine ulaşabilmektedir.
Mesleklerinde başarılı ve turizm STK’larında söz sahibi seçkin üyelerden oluşan kulüplerimizin USDF ile ortaklaşa gerçekleştirdikleri etkinlikler, Türk turizmi için oldukça önem arz etmektedir. Dünyanın en önemli turizm etkinliklerinden Uzakrota Turizm Zirvesi’nde panelleriyle; sektörün öncü fuarları İzmir HORECA, Travel Turkey ve Antalya EIF’ye aktif katılımlarıyla; İzmir depremi ve Marmaris yangınlarında yardım projelerinde kulüplerimizin etkin iş birlikleriyle, “çocuk dostu turizm” kavramını ülkemiz turizmine kazandırmadaki öncü rolüyle, Türkiye’nin ilk Zeytin Barış Parkı’nın Urla’da kurulmasındaki partnerliğiyle, “Gastrofest” festivalinin ilk defa Bursa’da düzenlenmesindeki önderliğiyle SKAL Türkiye Federasyonu olarak turizmin her kesimine ışığımızı yaymaktayız.
Küresel boyutta, 66 yıllık köklü geçmişinde SKAL İstanbul Kulübümüzün 1999’da “Dünyanın En İyi Kulübü”, SKAL İzmir Kulübümüzün de 2020’de “En İyi 2. Kulüp” seçilmeleri, ülke tanıtımımızda direkt ve etkin bir rol üstlenmemizdeki rolü en belirgin şekilde betimlemekte olup, SKAL İstanbul ve SKAL Antalya Kulüplerimizin camiamızın en önemli buluşmasına sahne olan SKAL Dünya Kongresi’ni düzenleme onuruna sahip olmalarının devamında SKAL İzmir kulübümüz, en güçlü aday kent olarak 2024 Dünya Kongresi’ne taliptir.
Bacasız sanayi diye adlandırdığımız turizm endüstrisinde doğru ve kaliteli hizmete ulaşmak, en önemli ekonomik değerdir. Alanlarında profesyonelleşmiş üyelerimizin özellikle hizmet kalitesinde konuştuğu evrensel dil, çok önemli bir kazançtır. Diğer yandan, son zamanlarda oldukça artan gastronomi festivalleri, kulüplerimizin bulundukları bölgenin yerel yönetimleri ile iş birliği içinde yarattıkları tanıtım günleri, yurt içi ve yurt dışındaki fuarlarda sergilediğimiz etkin katılım, oldukça önemli ekonomik değerlerdir.
Kısa ve orta vadede Uluslararası SKAL Dernekleri Federasyonu’nun hedefleri nelerdir?
SKAL Türkiye Federasyonu’nun öncelikli amacı, ekonomik büyüme konusunda destek vermenin yanı sıra bünyesinde barındırdığı kulüplere yön vererek destek olmak, projeler üretmek, sektör içindeki ağırlığını kuvvetlendirmek ve bu konularda sektöre yön verecek toplantılar düzenleyerek, kamuoyunu ve sektörü bilinçlendirmek, kulüpler arasında ve turizm endüstrisinde çalışan üyeleri arasında dostluk, ortak bir anlayış ve elbette iş birliği oluşturmaktır.
Türkiye, potansiyelini turizmde yeterince kullanabiliyor mu? Bunun için önerileriniz var mı?
Ülkemiz turizmi, geride bıraktığımız pandeminin yıkıcı etkilerine rağmen yıllara sari büyüme eğilimini koruyor. Performansın, potansiyel değerlendirmesini yaptığımızda, mevcudun sahip olduğumuz potansiyelin çok gerisinde olduğunu söylemek mümkün. Dört mevsimin yaşandığı, hatta yılın belirli dönemlerinde güzel ülkemizin sahillerinde denize girilebilirken, kayak merkezlerimizin de açık olduğunu hatırlatmak isterim. Hizmet sektöründe standartların yüksek olması, artan rekabet koşulları içinde genellikle endüstrimiz, özellikle deniz-kum-güneş ekseninde hizmet veriyor. Bu noktada pazarı 4 ya da 5 ülke oluşturuyor. Turist aldığımız ülke sayısı arttırılmalı diye düşünüyorum. Daha çok uluslararası kongre ve etkinliğe ev sahipliği yapmak, hem ülke ekonomisine hem turizm endüstrisinin çeşitliliğine katkı sağlayacaktır. Son iki yıldır tekrar takvimine girdiğimiz Formüla1 gibi uluslararası spor organizasyonlarında yer almalı, kültür ve sanat festivallerinde ön plana çıkmalıyız. Müzecilik konusunda son yıllarda artan bir ivme var. Bu konuda yatırıma devam edilmesi, ülkeleri dolaşan koleksiyonlara ev sahipliği yapılması önemli bir fırsat olabilir. Üç tarafı denizle çevrili, iki kıtaya yayılmış, dünyanın en eski medeniyetlerine beşiklik etmiş bu topraklarda ağırladığımız turist sayısının yeterli olduğunu söylemek zor.
