Turizmde durma, moralini bozma; yarınlar daha güzel olacak, aldırma!

Yazar Haber Merkezi

Turizme devam mı diyeceğiz yoksa tamam mı? Şimdi ne yapacağız? Turizmdeki yöneticiler demoralize olursa, yanımızda çalışanları nasıl motive edeceğiz? Turizmci sıfatıyla aynı zamanda motivasyon kaynağıyız da…

Dünyanın en eğlenceli işlerinden birini yapıyoruz. Kıtaları birbiriyle buluşturuyoruz, dünyanın değişik kültürlerini ağırlıyoruz. Neredeyse dünyanın her tarafından arkadaşlıklar kurduk. Yine aynı şekilde, kısa bir süre sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz. O zaman durma, moralini bozma; yarınlar daha güzel olacak, aldırma!

Turizmde zaten zor yetişen kalifiye personeli kaybedersek, yerine yenisini yetiştirmek zaman alacaktır. Bence tüm firmalar çalışanlarıyla, işten çıkarmak yerine ortak bir çözüm bulmalıdır. Çünkü kanımca işten çıkarmak, doğru bir çözüm yöntemi değil.

Murtaza Kalender
AYAKTA KALABİLMEK İÇİN NELER YAPMALIYIZ?

Evet, ciddi bir korona virüsü krizi hakim, ancak dünyanın her tarafında mevcut global bir salgın bu. Bazen olayların iyi taraflarına da bakmak lazım. Birincisi ve en önemlisi, bu tarz krizlere karşı tecrübeliyiz, hem de birden fazla kez. Son 5 yıl içerisinde en az 3 kez bu deneyimi yaşadık ve bence başarıyla da üstesinden geldik. Fakat aynısını dünyadaki turizmci meslektaşlarımız için söyleyemeyiz. Zira onlar ilk kez böyle bir olayla karşı karşıya. Bu yüzden de birçoğu şaşkınlık içerisinde beklemede.

Bundan sonraki süreçte benim öngörüm; Nisan 15’e kadar bu kriz tepe noktasına ulaşacak, bu tarih itibariyle de yavaşça normale dönecektir. Bunu tüm acenteler için söylüyorum ama otelciler için Mayıs ortası ila Haziran ayını bulur diye tahmin ediyorum. Burada ilk önce marka olanlar durumlarını düzeltecek ve marka olmayanların düzelmesi daha yavaş olacaktır zannındayım.

Her zaman söylemiş olduğum bir şey var; “Marka iseniz siz müşteriyi seçersiniz, değilseniz müşteri sizi seçer!” Bu virüs olayından ötürü de herkes marka olan firmaları tercih edecektir. Şimdi, hemen yanımızda İspanya, Yunanistan ve hatta İtalya gibi salgından en çok etkilenen örnekler var. Bu virüs belası normale döndüğünde, müşterinin tercihi hangi destinasyon olacak? Eğer biz bu algıyı hadisenin daha az yaşandığı Türkiye’ye kanalize edersek, ülkemiz adına pozitif bir kazanım olabilir. Fakat onlar daha önce davranırlarsa, muhtemelen sezonu şimdiden kapatmış oluruz.

Peki, biz turizm camiası olarak yeterince marka ürettik mi? Yoğun dönemlerimizde zaten doluyuz ve tanıtıma gerek duymuyoruz. İş olmadığı zaman da “Bütçemiz yok” diyerek tanıtım yapmıyoruz. Oysa ki dünyada en başarılı firmaların dahi tanıtım bütçeleri mevcut. Bu kriz dönemlerinde de daha iyi tanıtım faaliyetlerinde bulunan şirketler, öncelikli olarak normale dönecektir. Bu kriz olayından ders çıkarmamız gereken birçok konu da var aslında:

  • Bugün tekelleşti dediğimiz firmaların dahi dayanışmaya ihtiyacı olduğunu görüyoruz.
  • Kapadokya’da karaborsada 250-700 Euro aralığında satılan balon biletlerinin bugün kimse yüzüne dahi bakmıyorken, muhtemelen yıl boyu da bu böyle devam edecek.
  • “Doluyum” diyerek telefonunu dahi açmayan arkadaşlarımız, artık “Acaba kim arayacak?” diye telefon başında beklemek durumunda.
  • Müşteri milliyeti beğenmeyip tura dahi çıkmayan rehber arkadaşlarımız, bugün “Hangi tur olsa çıkarım” konumunda.
  • Müşteri beğenmeyen taşıma şirketleri, bugün itibariyle milliyet seçmeden taşıma pozisyona geldi. Artık her para ödeyenin müşteri olduğunun farkına varıldı.
  • Havalimanında dahi ismiyle karşılamamızın yasak olduğu müşterilerimizi mumla arar olduk. Birçok hatamızdan bu durumda ders çıkaracağız.
  • Tanıtımın ne kadar faydalı olduğuna, marka değerimizi arttırdığına ve olayların normale dönüşünde önceliklerin bizim lehimize olacağına varıyoruz böylelikle.

Bence sezonu başlamadan kısmen de olsa kapattık. Bütün meslektaşlarımın bu doğrultuda çalışarak artık 2021’e yönelmesini salık veriyorum. Tüm meslektaşlarımın “Devletten ne bekliyorsunuz?” şeklinde soruları olacaktır. Ben bunu acenteler için söylüyorum; 2020 yılında müze biletlerinde sembolik bir ücret almalarını öneririm. Biliyorsunuz, işten çıkarılan personel için işsizlik maaşı veriliyor ve bu işsizlik maaşı özelinde personel çıkarılmadan çözülmesini diliyorum. Aynı zamanda 6 ay boyunca sigortaların devletçe karşılanmasını bekliyorum. Böylelikle hiçbir firma, kalifiye personel çıkarmadan yoluna devam eder. Vergilerin de yıl sonuna kadar ertelenmesi beklentim var. Böyle bir çalışma neticesinde devlet eliyle yapılan yardımlarla krizden fazla etkilenmeden yolumuza devam edeceğimizi düşünüyorum.

Hayat devam ediyor ve yapmış olduğumuz bu meslek, bence dünyanın en iyi mesleklerinden birisi. Demoralize değil, motive olup başarılarımıza hep birlikte yenilerini katacağımızdan eminim…

Murtaza Kalender
TravelShop Turkey Genel Müdürü

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER