Kars’ın 300 bin hali

Yazar Haber Merkezi

 

Fotoğrafçı Yıldırım Öztürkkan yıllardır Kars’ın tarihi yapılarını fotoğraflıyor. Şu an 300 bin fotoğraftan oluşan dev bir arşivi var. Onun tek isteği Kars’ın eşsiz kültürünü ve tarihini gelecek nesillere aktarabilmek

Kars birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir kent. Tarihi eserleri ve kültürüyle binlerce yıllık bir mazisi var. Öyle ki Kars merkezinden ilçesine, mezrasından köyüne tarih size selam duruyor adeta. Ani Harabeleri’nden Sarıkamış’a, doğasından kültürel yapısına kadar dünya kültür şehri Kars. Ya Kars insanı? Kars insanı kadim geçmişin izlerini derinden yaşıyor. Tıpkı Yıldırım Öztürkkan gibi. O bir fotoğrafçı, 62 yaşında. Ömrünün 40 yılını fotoğrafa adamış. Kars’ı adım adım dolaşıp Kars tarihini deklanşöre basarak belgelemiş. Peki nasıl mı başlamış Kars’ı fotoğraflama tutkusu? Öztürkkan gençlik yıllarında başlıyor fotoğrafçılığa… Memur bir babanın çocuğu olarak sürekli göçebelik hali yaşamaları ve babasının memleket özlemiyle Kars ile ilgili biriktirdiği albümler dolusu eşsiz fotoğraflar, Öztürkkan’ın fotoğrafa yönelmesinde etkili oluyor. İlk satın aldığı fotoğraf makinesini anlatırken duygusallaşıyor Öztürkkan, sesi titriyor: “Henüz 16 yaşlarımdaydım. Almak istediğim fotoğraf makinesi o dönem için büyük bir meblağ olan 6 bin liraydı. O parayı zar zor bir araya getirip ilk fotoğraf makinemi almıştım. Modeli Mamiya C 33’dü. Dönemin en süper makinelerindan biriydi. Hâlâ saklıyorum.” Sonrasında fotoğraf çekmek öyle bir tutku olmuş ki, ailesiyle yaşadığı evde, kendi karanlık odasını ve stüdyosunu kurmuş. Ailesi de bu tutkusuna destek olmuş hep. “Babam fotoğrafa ve fotoğraf sanatına çok değer verirdi. Hep destek oldu bana. Lisede zamanımı okuldaki arkadaşlarımı, müsamereleri, çevrenin fotoğraflarını çekerek geçirdim. 20’li yaşlarımda babamın emekliliği gelip memleketimiz Kars’a dönene kadar da bu böyle sürdü.”

PORTRE ÇEKMİYOR
Ve Kars yılları… Öztürkkan, Kars’a yerleşir yerleşmiş ilk işi fotoğraf atölyesini açmak olmuş. Çilem adını vermiş atölyesine. Kars’ın her bir köşesini, tarihi yapılarını, dile kolay profesyonel olarak 40 yıldır fotoğraflıyor. Şu an Kars’ın binbir türlü hali arşivinde gizli; tam 300 bin fotoğraf karesinin bulunduğu bir arşiv bu. Ama bu arşivde insan portrelerine yer yok. O sadece Kars’ın tarihini fotoğraflıyor, bir de doğasını… “Neden portre fotoğraf çekmiyorsunuz?” diye sorduğumuzda “Kendimi Kars’ın eşsiz tarihine adadım” diye cevap veriyor. Köylerdeki, mezralardaki tarihi yapıların fotoğraflarını çekmeye gittiğinde ilginç olaylar da yaşamamış değil. “Abi, altın aramaya mı geldiniz?” diyen de olmuş ona, uzaktan meraklı gözlerle bakanlar da. Öztürkkan gülerek “Artık alıştık bu tür tepkilere, ama hâlâ ‘Altın mı arıyorsunuz?’ diyenler var. Altını kim kaybetmiş te biz bulalım” diyor. O, 62 yaşında olsa da hiç yorulmak bilmiyor. Tekrar tekrar gidiyor, tekrar tekrar deklanşöre basıyor. Hem evinde hem de atölyesinde saklıyor arşivini. Fotoğrafları için de “Fotoğraflarım benim çocuklarım gibi. Onlara bir şey olursa dayanamam” diyor. Birçok sergi ve kitap çalışması da var onun. Eski ve Yeni Kars kitap serisi onlardan birkaçı. Fotoğraf sanatçılığının yanı sıra o bir araştırmacı da. Kars ile ilgili 15 ayrı kitap çalışması hazır. Ama maddi açıdan zorlanıyor. Destek bulabilirse kitaplarını bastırmak istiyor. Gelecek nesillere hem fotoğraflarını hem de tarihi araştırmalarını bırakmak ise en büyük isteği…

ANİ HARABELERİ’NDE 12 SAAT

Kars’taki Ani Harabeleri zamanının en büyük metropolü, 200 bin nüfusa ulaşan devasa bir şehir. Bin yıllık bir tarihi de barındırıyor. Ani, sözlerle anlatılacak bir yer değil; Urartular, Kimmerler, İskitler, Persler, Gürcüler, Ruslar, Bizans, Selçuklu, Osmanlı gibi birçok uygarlık yaşamış burada. Camisinden sinagoguna, kilisesinden Zerdüşt tapınağına kadar birçok yapıt dimdik ayakta. Ermenistan sınırının da hemen yanı başında. Öztürkkan için de anlamı çok büyük. 40 yılı aşkın bir süredir aralıksız gidiyor Ani Harabeleri’ne… Ani’ye seneler önce gittiğimi söylediğimde Öztürkkan: “Geldiğinizde bizim gözümüzle görseydiniz, neler neler görecektiniz. Öyle büyük bir alan ki, gördükleriniz buz dağının görünen kısmı bile değil. Hiçbir şey yapmadan bir kare fotoğraf için bile bir saatiniz gider. Biz 12 saat boyunca oradayız. Sabahın ilk ışıklarıyla gideriz, güneşin batışıyla döneriz. Kar, tipi, sis demeden hep oradayız. Ani’nin altında mağaralar, güvercinlikler, depolar da var. Her şeyi ama her şeyi çektim, çekiyorum da” diyor. “Bu sizin için bir aşk halini almış artık” deyince “Evet” diyor ve ekliyor: “Bir tutku bu… O kadar enteresan ki ‘Orayla yatıp orayla kalkıyorum’ desem kimse inanmaz.” Şu an Kars ile ilgili gördüğünüz fotoğraflardan illa Yıldırım Öztürkkan’ın objektifine takılmış olanlarına rastlamışsınızdır. Zaten kendisi de “Kars ile ilgili fotoğrafların yüzde 90’ı bana ait” diyor. O, tarihi eserlerin değişimini gördükçe üzülüyor: “Gözünüze baka baka eriyip gidiyor tarih. Yılları bırakın, haftalar hatta günler içerisinde bile gördüğünüz bir eserin başka bir gün yok olduğuna şahit oluyorsunuz. Buna çok üzülüyorum. Çünkü burada tabiat şartları zor.” O, fotoğraflarını gelecek nesillere bırakarak bu tarihi yaşatmak istiyor. Onun için çok büyük bir sorumluluk bu.

ÜLKE ÜLKE GEZİYOR
Öztürkkan’ın fotoğrafları sadece Ani Harabeleri ile sınırlı değil. Fotoğrafçı “Sarıkamış, Kağızman ve diğer yerler… Kars bir kültür şehri. Bir tarafta Ateş Tepe’yi görürken, bir yandan kiliseyi görürsünüz, öbür yandan cami ve Zerdüşt tapınağını… Azerisi, Kürdü, yerlisi… Çok çeşitlilik tarihte de vardı, şimdi de!” diyor O, yurtdışına da açılmış. Kars’ın en eski fotoğraflarını bulmak için ülke ülke geziyor. Öyle ki bunun için Gürcistan’tan Ermenistan’a kadar gitmiş. Sadece Ermenistan’da 10 bin kilometre yol kat etmiş. Rusya ve Fransa üzerinde de çalışmaları sürüyor. Şu ana kadar 60 eski fotoğrafa ulaşmış sadece.

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER