İznik’in 8 bin 500 yıllık tarihi, müzeyle geleceğe taşınıyor

Yazar Kadir Toprakkaya

Roma döneminde Birinci Konsil’in toplandığı; Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de önemini koruyan Bursa’nın İznik ilçesinde inşa edilen İznik Müzesi, şehrin 8 bin 500 yıllık geçmişine ait izleri barındırıyor.

İlçede 2020 yılında yapımına başlanan İznik Müzesi, geçen yılın sonlarında tamamlanmasının ardından 14 Ocak’ta ziyarete açıldı. Her dönem önemli bir kent olma misyonunu sürdüren İznik’te dört uygarlığa ait eserlerin bulunduğu müzede, Neolitik Dönem’den Osmanlı’ya uzanan süreçte yer alan 1500’e yakın eser arasından en çok lahitler ilgi çekiyor. Müzenin “Hisar Odası” bölümünde Roma dönemine ait “Antigonos”, “Tanrılar” ve Truva’dan esinlenilen “Akhileus” ile “Anne-Kız” lahitleri sergileniyor.

Bunların içinde M.S 2. yüzyılda yapıldığı bilinen ve bir kadının, kocasının ölümünün ardından yaşadığı üzüntüyü gösteren “Antigonos” lahdi öne çıkıyor. Arete’nin 50’li yaşlarda kaybettiği kocası Antigonos için yaptırdığı lahdin üzerinde, kendisinin figürü ve eşi için yazdırdığı ağıt bulunuyor. Ağıtta; “Ben üzgün Arete, Antigonos’un mezarı başından sesleniyorum. Üzüntüden saçımı yoluyor, duygularımı ağlayarak gösteriyorum” ifadeleri geçiyor.

“İznik İLE İLGİLİ TARİHİ BULGULAR, M.Ö 6 bin 500’LERE KADAR UZANIYOR”

İznik Müzesi Müdürü Ahmet Türkmenoğlu, konu ile ilgili yaptığı açıklamada 1960 yılından bu yana İznik’te müzecilik faaliyetinin sürdürüldüğünü söyledi. Nilüfer Hatun İmareti’nde alan darlığı nedeniyle bu faaliyetin zorlaştığını, bu nedenle Kültür ve Turizm Bakanlığınca iki müze planlandığını aktaran Türkmenoğlu; “2020 yılında Nilüfer Hatun İmareti, Türk-İslam Eserleri Müzesi adıyla hizmete açıldı. Burası ise arkeolojik eserlerin sergilendiği İznik Müzesi” dedi. Ahmet Türkmenoğlu, İznik’le ilgili tarihi bulguların M.Ö 6 bin 500’li yıllara kadar uzandığını vurguladı. Müzenin özelliklerine değinen Türkmenoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

İznik Müzesi

“İZNİR ÜRETİMİ BİR LAHİT”

“Ziyaretçilerimizin gelip görmesi gereken çok önemli eserler var. Bunlardan biri, ‘Hisardere Salonu’ adını verdiğimiz alanda sergilediğimiz, müze başkanlığımızca yürütülen kazılarda çıkarılan lahitlerin bulunduğu oda. ‘Antigonos’ lahdi, hem çok duygusal hem de şu açıdan önemli; İznik üretimi bir lahit bu. Üstündeki kadın ve belki kocası İznikli. Antigonos’un savaş veya başka sebeplerden 45-50 yaşlarında ölmesi üzerine kadın bu lahdi yaptırıyor ve üstüne kendi resmini çizdirip, bir ağıt yazdırıyor. Lahdin üzerine baktığımızda epigram dediğimiz ağıtı ve Arete’nin saçlarını yolduğu halini görebiliyoruz.”

“ODA MEZAR, İŞÇİLİĞİ VE BEZEMELERİYLE DİKKAT ÇEKİYOR”

İznik Müzesi Müdürü Ahmet Türkmenoğlu, oda mezar replikasının da işçiliği ve bezemeleriyle dikkati çektiğini anlattı. Ziyaretçilerin ilgisinden memnun olduklarını kaydeden Türkmenoğlu; “Müzede yaklaşık 1500 eser sergileniyor. Bunlardan birini burada sergileyemedik, çünkü hipoje (oda mezar) taşınmaz bir kültür varlığı. Onu buraya getiremediysek de replikasını yaparak İznik Müzesi içinde halkımızın ziyaretine sunduk. Bu eser replika ama gerçeğini yansıtan birebir örnek, özellikle İznik yöresine ait bir mezar türü olmasıyla da ilgi görüyor” ifadelerini kullandı.

İznik Müzesi
tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER