Giresun’u görmeden, anlamadan geçmeyin

Yazar Kadir Toprakkaya

Anadolu Yazarlar ve Gazeteciler Derneği (AYGAD)’ın Karadeniz gezisi sürüyor. Gezinin dördüncü günündeki kısa durağımızı Giresun olarak planlamıştık, ancak bu sevimli kentimiz bizleri öylesine büyüledi ki, bir gün daha kalmak zorunda kaldık. Tabi bu durum bütün programı alt üst etti; Trabzon, Rize, Artvin rezervasyonlarımız ve randevularımızda önemli aksamalar oldu.

Giresun

ELBETTE DEĞERDİ

Bazı arkadaşlarımız programın sarkmasından dolayı rahatsızlıklarını dile getirdilerse de Giresun halkından gördükleri sıcaklık sonrasında, “Elbette değerdi” demek zorunda kaldılar. Bu durum, aynı zamanda bu yazının başlığını da oluşturdu. Giresun’u görmeden, anlamadan geçmeyin! Kaldı ki, bizim yine de sınırlı bir zaman diliminde Giresun’da gördüklerimiz, belki yüzde 2’si bile değildi. Buna rağmen çok etkilendik. Anlatması zor, başka türlü bir enerjisi var. Sabah saatlerinde dostumuz Ali Bilir’in tavsiyesi ve yönlendirmesi ile Giresun Belediyesi’nin tarihi binasında Turizm Müdürü Tamer Uzuner tarafından karşılandık. Toplantı salonunda AYGAD’ı anlattık ve kendilerinden Giresun ile ilgili bilgiler aldık. Sonrasında öğle yemeği için davetli olduğumuz Keşap Belediyesi’ne gittik.

Giresun

ZEYTİNLİK BÖLGESİ VE MÜZE BİNASI

Geri dönüşümüzde Giresun Belediyesi Turizm Müdürlüğü ekibi, bizi Giresun Müzesi’nde karşıladı. Binası da müzede saklanması gereken bir eser olan müze ve arkasındaki mahzen bizi çok etkiledi. Ardından, Zeytinlik bölgesi olarak anılan alandaki tarihi evleri gezdik. Öylesine etkilendik ki, bir an kendimizi Marsilya sokaklarında hissettik. Mimarisi, konumu ve barındırdığı hikayeleri günlerce dinleyebilirdik.

GİRESUN KALESİ VE TOPAL OSMAN ANITI

Daha sonraki ziyaretimiz, Giresun Kalesi ve kalenin zirvesinde bulunan Topal Osman Anıt Mezarı oldu. M.Ö 2. yüzyılda inşa edilmiş kaleye deniz seviyesinden bakmaya çalıştığımızda, ters bir yarım daire çizmemiz gerektiğini fark ettik. Otobüsümüzün büyük olması nedeniyle, trafik ekibi bize yol açarak ulaşmamızı sağladı. Oldukça dik yokuşları aşarak ulaştığımızda ise Giresun’u sanki uçaktan seyrediyormuş gibiydik. Milli mücadele kahramanlarımızdan, Cumhuriyet dönemi öncesi Giresun Belediye Başkanı olarak görev yapmış, 47. Giresun Gönüllü Alay Komutanı ve Atatürk’ün Muhafız Alay Komutanı Yarbay Osman Ağa’nın anıt mezarında Hatice Satgun’dan dinlediğimiz Topal Osman Ağa’nın öyküsü ile Giresun’a bir kez daha bağlandık.

Topal Osman Ağa
TOPAL OSMAN AĞA KİMDİR?

Osman Ağa, Giresun´un Hacıhüseyin Mahallesi’ndeki Ferudunzadeler ailesindendir. Babası Hacı Mehmet Efendi, Annesi Zeynep hanım olup, ailesi ticaret ile uğraşmakta idi. 1912 yılında Balkan Savaşı başladığında Osman Ağa ticaret işi ile uğraşmakta idi. Babası askerlik bedelini ödemesine rağmen, o gönüllü birlik oluşturarak savaşa katıldı. Savaşta göstermiş olduğu başarılarından dolayı yarbaylık rütbesine kadar yükseldi. Bu savaşlarda sağ dizinden yaralanarak “Gazi” ünvanını aldı. Giresuna döndükten sonra 1. Dünya Savaşı’na katılmış, Batum ve Harşit çayında Ruslara karşı savaşıp, Rusların Harşit çayını geçmelerini engelleyerek Tirebolu’nun işgalini önlemiş.

Mondros Mütarekesi’nden sonra belediye başkanı olmuş, uzun yıllar beraber yaşayan Ermeni ve Rum işgalci çetelerinin belini gönüllüler kurarak kırmış. Bu Rum ve Ermeni işgalci çeteler, Osmanlı hükümetine Osman Ağa’yı şikayet ederek, hakkında tutuklama kararı çıkarttırmışlar. Bunun üzerine Osman Ağa, Şebinkarahisar bölgesine yerleşmiş. 8 Mayıs 1919 tarihinde Yunan Kızılhaç heyetini taşıyan bir Yunan gemisi Giresun’a gelir. Heyet, 11 Mayıs 1919 tarihinde Taşkışla’ya beyaz renkli Yunan Kızılhaç bayrağını asar. 5 Haziran 1919 tarihinde ise Pontus bayrağını asarlar. Bu olaylar üzerine Osman Ağa, harekete geçerek arkadaşları ile birlikte işgalcilerin bayraklarını indirip, yerlerine Türk bayrağını asarlar.

Osmanlı hükümeti tarafından affedilen Osman Ağa, İzmir ilinin Yunanlılar tarafından işgal edilmesi üzerine 17 Mayıs 1919 tarihinde Giresun’da büyük bir miting düzenleyerek, işgalci devletleri ve göz yumanları protesto etmiş. 29 Mayıs 1919 tarihinde Havza’da Mustafa Kemal Atatürk ile gizlice buluşmuş. Bu buluşmadan sonra Atatürk’ten aldığı emirler doğrultusunda hareket etmiş, ayrıca bu emirler kendisine güç verdiği için daha rahat hareket etmeye başlamış.

Giresun

Erzurum Kongresi’ne Dr. Ali Naci Duyduk ve İbrahim Hamdi Bey’i temsilci temsilci olarak göndermiş. Giresun Askerlik Şubesi Başkanı Hüseyin Avni Alpaslan ve Jandarma Komutanı Hamdi Bey ile anlaşarak, Eylül 1920’de Giresun gençlerinden oluşan Giresun Gönüllüler Taburu’nu kurmuş. Kurulan bu tabur, ilk önce Ermeni saldırılarında görev almış. 12 Kasım 1920’de Osman Ağa, Mustafa Kemal Atatürk ile tekrar buluşmuş. Atatürk’ün korunması için önce yanındaki on kişiyi, daha sonra da Giresun’dan topladığı 100 kişilik muhafız grubunu Ankara’ya göndermiş. Bu şekilde Atatürk’ün ilk muhafız birliği Giresunlulardan kurulmuş.

Giresun’da “Gedikkaya” isimli bir gazete çıkartarak, milletin milli şuurunun oluşmasını sağlamaya çalışmış. Bu çalışmaları art niyetli kişiler tarafından engellenmeye çalışılmış. “Giresun Müdafa-i Milliye Başkanı ve Belediye Başkanı” sıfatıyla Kasım 1920’de Ankaraya gitmiş. Gerekli emirleri aldıktan sonra Giresun’a dönerek, 12 Ocak 1921 tarihinde 42. ve 47. Gönüllü Alayların kurulması çalışmalarını başlatmış. Mart 1921’deki Koçgiri Ayaklanması, Topal Osman Ağa komutasındaki 47. Gönüllü Alayı’nın büyük katkıları ile bastırılmış.

Giresun

Çorum, Merzifon, Tokat ve Samsun havalisinde Rum ve Ermeni çetelerini tamamen kaldıran Osman Ağa, komutasındaki gönüllü alayı ile birlikte Sakarya Savaşı’na katılmış. Bu savaşta 42. Alay, Tirebolulu Binbaşı Hüseyin Avni Bey komutasında büyük kahramanlıklar göstermiş. Taşlıtepe sırtlarını kanlarının son damlasına kadar savunmuş. Bu alayın tamamını şehit veren Osman Ağa, Mangaltepe sırtlarında büyük kahramanlıklar göstermiş. Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey’in ölümünden sorumlu tutulmuş. 2 Nisan 1923’te çıkan bir çatışmada 40 yaşında iken hayatını kaybetmiş.

Giresun
tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER