Bir rüya şehri: Lizbon

Yazar Haber Merkezi

Atlantik Okyanusu kıyısındaki, yedi tepeli, sıcakkanlı şehir Lizbon’u daha yakından tanımaya ne dersiniz?

Avrupa’nın en batı noktasında yer alan Portekiz’in başkenti olan Lizbon son yıllarda en sevdiğim şehirlerden birisi oldu. Altı gün kaldığım Lizbon bana sahip olduğu tüm güzellikleri bir bir sundu. Kendisine minnettarım. Yakın bir gelecekte Lizbon ile kavuşacağımızı da biliyorum. Anlayacağınız üzere Lizbon bağımlılık yapan muhteşem güzellikteki bir şehir.

Brandlife/Doğuş Bengi

Önce Lizbon hakkında genel bilgilerle başlayalım.

  • Lizbon tıpkı İstanbul gibi 7 tepe üzerine kurulmuş, 2 yakası ve köprüleri olan bir büyük şehir.
  • Portekiz’de halkın yüzde 80’i Katolik.
  • Toplam Portekiz’in nüfusu 10,32 milyon iken başkent Lizbon’da nüfus 506 bin.
  • Avrupa’nın en batı ucu olan Cabo do Roca Lizbon’a arabayla 40 dakika mesafede yer alıyor.
  • Lizbon şehir merkezi Tejo nehri kıyısında konumlanmış.
  • Atlantik Okyanusu ise merkezden batıya doğru 20 dakika uzaklıkta.
  • Lizbon’un diğer yakasının adı Almada. Bu iki yaka birbirlerine 2 adet köprü ile bağlı. Köprülerden biri Vasco da Gama diğeri ise 25 Nisan Köprüsü.
  • Portekiz ve Lizbon’daki çoğu yapı Azulejo ismindeki çini ile kaplı.
  • Karşı kıyıda bulunan meşhur isa heykeli Cristo-Rei mutlaka görülmeli. Tam da burada eşsiz bir Lizbon manzarası var.
  • Lizbon tıpkı İstanbul gibi bir deprem şehri. 1 Kasım 1755 tarihli ‘Büyük Lizbon Depremi’nde şehrin yüzde 80 i yıkılmış. Toplam 60 bin kişi ölmüş. Şehirde deprem ile birlikte büyük bir yangın ve tsunami felaketi de yaşanmış. Lisboa Story Centre bu depremi müzeleştiren önemli bir yapıt.
Şimdi de gelelim Lizbon seyahati öncesi edinmeniz gereken pratik bilgilere…
  • Portekiz’de ve Lizbon’da musluk suyu tüketiliyor. Ekstra para harcamanıza gerek yok.
  • Lizbon’da hemen herkes İngilizce biliyor.
  • Portekizcede kadınlar ‘obrigada’ erkekler ise ‘obrigado’ diyerek teşekkürlerini ifade ediyor.
  • Sabahtan öğlen saat 12:00’ye kadar “Bom dia” (Günaydın), 12:00’den 18:00’e kadar “Boa Tarde” (İyi günler), 18:00’den sonra “Boa Noite” (İyi geceler) deniliyor.
  • Lizbon ile ilgili yanlış bilinen bir bilgi; Lizbon bir Akdeniz şehri değil, Atlantik Okyanusu şehridir.
  • Lizbon ve çevresinde yüzlerce plaj alternatifi var. Yaz sezonunda istediğiniz yerden denize girebilirsiniz. Ancak bu noktada bir uyarım var. Deniz suyu Ağustos ayında bile buz gibi. Dikkatli olun…
  • Lizbon’u yaz aylarında ziyaret etseniz bile üzerinize giymek için hırka, kot ceket gibi kıyafetler bulundursanız iyi edersiniz.
  • Portekiz halkı asla ırkçı değil.

• Havaalanından şehir merkezine son derece anlaşılır bir metro ağı ile ulaşabilmeniz mümkün.

  • Lizbon şehir merkezinde Uzakdoğu’nun meşhur tuk tuk‘larından var. Hem tur amacıyla hem taksi olarak kullanmak için ideal. Ama pazarlık yapmanız şart.
  • Fado, geleneksel Portekiz müziği, bir nevi Portekiz türküsü anlamına geliyor. Türkçe karşılığı ise ‘kader’. Lizbon’da canlı Fado dinleyebileceğiniz sayısız yer var. Tek kelimeyle enfes.
  • Lizbon’da genel kahve tercihi espresso. Eğer kahve siparişiniz olacaksa ve “Bir kahve lütfen” diyorsanız size espresso getiriyorlar. Bu bilgi önemli.
  • Portekiz bir sörf ülkesi. Lizbon ve çevresinde onlarca sörf plajı, okulu ve hatta köyü bulunuyor. Sörf turizmi Lizbon’un olmazsa olmazı.
  • Lizbon son derece enternasyonel bir şehir. Kendi halkı dışında en çok Brezilyalı, Çinli, Capo Verdeli, Hintli, Bangladeşli görüyorsunuz. Geri kalanlar ise Avrupa ve Amerika’dan gelenler.
  • Kredi kartı hemen her yerde geçiyor. Küçük dükkanlar hariç.
  • Lizbon’da birçok yaşlı ve tatlı teyze görüyoruz. Muhtemelen yaşlı amcaların hepsi denizlerde kaybolup birer Fado şarkısına ilham olmuşlar bile.
  • Cumartesi ve Salı günleri Alfama’da bit pazarı kuruluyor. Beklentinizi yüksek tutun. Muhteşem bir yer.
  • Meşhur Lizbon tramvayı Tram 28 hem çok kalabalık olabiliyor hem de hiçbir zaman saatinde gelmiyor.
  • Hediyelik eşya alışverişi için Alfama Shop çok ideal bir yer.
Peki Lizbon’da neler yenilip içilmeli?
  • Superbock ve Sagres isimli yerel biraları enfes.
  • Portekiz demek meşhur Porto şarabı demek. Koyu kıvamlı, tatlı ve alkol oranı yüzde 20’lere varan bir şarap bu. En bilineni ise Tawny marka olanı.
  • Lizbon’un en meşhur içeceklerinden biri de yeşil şarap olarak anılan Vinho Verde. Olmamış üzümlerden yapılıyor.
  • Ginjinha ismini verdikleri meşhur bir vişne likörleri var. Şehir merkezindeki dükkanın önünde gün boyu kuyruklar oluyor.
  • Lizbon demek Bacalhau yemek demek. Bacalhau’nun Türkçesi ise Morina balığı. Hem kurutulmuş hem de taze olarak tüketiliyor. Restaurant mönülerinin yüzde 80’i Bacalhau’dan oluşuyor.
  • Lizbon’un bir diğer meşhur lezzeti ise sardalya. Hatta sardalyanın festivali bile var. Adı ise St. Antonio ya da Festas Lisboa. Portekizliler sardalyayı temizlemeden servis ediyor.
  • Lizbon’da özel sardalya konservesi dükkanları bile var.
  • Bir çeşit karalahana çorbası olan Caldo Verde, Portekiz mutfağının eşsiz lezzetlerinden birisi.
  • Bitoque’yi duymuş muydunuz? Lizbon’da hemen her restoranda var. Bir parça et, üzerine kırılmış bir adet yumurta, pilav, patates kızartması ve salata ile servis edilen geleneksel ve önemli bir Portekiz yemeği bu.
  • Lizbon’un meşhur sokak lezzetlerinden bir tanesi kestane. Türkiye’deki gibi çok seviliyor. Tuzlayarak pişiriyorlar.
  • Pastais de Belem Lizbon seyahatinizin olmazsa olmazı. Ülkenin en meşhur lezzeti. Seveni çok. Pastanenin kapısı adeta insan seli.
  • Tremeço, Türkçesiyle Termiye içki yanında hemen herkesin tercih ettiği leziz bir atıştırmalık.

• Son olarak Portekizcede adı ‘caracois’ olan salyangoz Lizbon’da çok sevilen bir yiyecek.

Bu bölümde bir not düşeyim, Lizbon’da restaurantlar sürekli açık değil. Öğle servisi sonrası 15:00’te kapanıp, akşam 19:00 – 20:00 arası tekrar açılıyorlar. Servis ve sunum kültürü pek gelişmiş bir şehir değil.

Son olarak Lizbon’a Gece Treni adlı meşhur kitabın yazarı olan Pascal Mercier‘in cümleleriyle yazıma veda etmek isterim “Bir yeri terk ettiğimizde orada bizden bir şeyler kalır. Gitmiş olsak da orada kalırız. Ve içimizde bazı şeyler vardır ki sadece oraya dönerek bulabiliriz.”

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER