Bir katılımcı gözünden “GİT Festival”

Yazar Ece Süeren Ok

Mart 2020’de evlere kapandıktan sonra, ilk defa 3 Temmuz 2021’de açık havada müzik dinleyebileceğim bir festivale gittim. Müzik ve organizasyon sektörü sadece kendi adına değil, farklı birçok işkolunda çalışan bireyler için de iş kaynağı. Bir o kadarı için de zihinsel, duygusal, sosyal sağlık açısından destek. O yüzden geçen 1,5 yılı aşkın süre birçoğumuz için sadece fiziksel sağlığımız açısından değil; ruhsal, mental, duygusal, sosyal sağlığımız için de zorlayıcı oldu.

Ben de 2-4 Temmuz’da yapılacağını duyduğum GİT Festival’i merakla bekliyordum. Kamp-Karavan-Outdoor Festivali olan Git Festival, Urla – Titus Feronia’da titizlikle organize edilmişti. Özellikle pandemi ile tavan yapan karavan ve kamp tatil anlayışı için firmalar kendi ürünlerini sergilerken, pandemi öncesi bu hayatı tercih edenlerin de harika bir 3 gün geçirmeleri için tüm detaylar düşünülmüştü.

Git Festival

Kamp alanları, atölye ve söyleşiler, farklı kültürlerin yemeklerini misafirlere sunan lezzet durakları ve gündüzleri Urla’nın enfes koylarında denize ulaşabilmek için konulan servisleri ile birçok detay düşünülmüştü. 2020 sonrası yaygınlaşmasına rağmen, 1980’lerden beri ailesi ile karavan ve kamp tatiline çok çıkan ve de o özgürlüğü çok seven biri olarak, şu an bir karavanım olmasa da çok özenerek günübirlik ziyaret edip, organizasyonu deneyimlemek tam 1,5 yıl sonra bana da çok iyi geldi.

Ancak dikkatimi çeken bir başka konu da organizasyonda katılımcı kitlenin yaş, eğitim, tecrübe, sosyal statü farkını hiçbir ortamda olmadığı kadar yok sayarak birlikte yaşayabilmesiydi. Gece 24.00’e kadar var olan izinle çalan, hiç eskimeyecek “Oldies and Goldies-Forever Young”, 90’lar Türkçe pop şarkılar ile herkes özlediği şekilde ama temkinli/dikkatlice coşarken; kimse kimseden rahatsız olmadı, yardım isteyen herkes destek alabildi.

Tabii bu biraz da outdoor’un ruhundan… Doğa, insandan güçlü. Doğada yaşamayı sevenler, “Bir olmazsak yok oluruz”u bilirler. Ne doğaya zarar verirler, ne de yanındakilere. Doğada yalnızlık, sonu getirebilir çünkü. Git Festival, bana doğa ile iç içe olan bir yaşam tarzına dönmemizin sadece kendimiz değil, çevremiz ve dünyamız için de ne kadar gerekli olduğunu bir kere daha hatırlattı.

Her köşesi ayrı bir doğa harikası barındıran ülkemizde çok yakın döneme kadar rağbet görmeyen kamp, karavan tatilini destekleyen altyapıların doğaya zarar vermeden oluşturulması, bu tarz festivallerde farkındalık çalışmalarının yapılması ile çevrenin ve dünyamızın sürdürülebilirliğine katkı sağlayabilir, gelecek nesillere daha bilinçli ve anlamlı tatiller yaşamayı öğretebiliriz.

ECE SÜEREN OK / Güzelbahçe – İzmir

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER