Hristiyanlar için hac yeri olarak kabul edilen mağara kilise olma özelliği taşıyan Antiocheia Antik Kenti’ndeki St. Pierre Kilisesi’nin çevresinde yapılan kazılarda, Roma dönemindeki yerleşime ait odalar ve sunu kapları gün yüzüne çıkarıldı.
Kilisenin çevresindeki alana karşılama merkezi yapılması için Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kamulaştırılmasının ardından 2012 yılında sondaj çalışmaları gerçekleştirildi. Çalışmalar sırasında mimari kalıntılara rastlanılması üzerine kilise çevresinde Hatay Arkeoloji Müzesi’nin başkanlığında kurtarma kazısı yapılmasına karar verildi.
Geçen yıl başlanan ve bu sezon da süren kazı çalışmalarında Geç Roma dönemine ait çeşitli yapı duvarları ve kalıntılarının yanı sıra çok sayıda sunu kabına rastlandı. Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Ayşe Ersoy, St. Pierre Kilisesi çevresindeki kazılara bu sezon 2 arkeolog ve 15 işçiyle, 10 Ekim’de başladıklarını söyledi.
Kazı çalışması yürütülen bölgenin tarihi açıdan önemli olduğunu aktaran Ersoy, “St. Pierre Kilisesi, Habib-i Neccar Dağı etekleri ve Asi Nehri’ne kadar olan bölge Antiocheia’nın yerleşim sahasıdır. Antiocheia milattan önce 300’lerde 1. Seleukos tarafından kuruluyor, daha sonra Roma, Bizans ve Osmanlı’ya kadar bu bölge yerleşim görüyor” diye konuştu.
Ersoy, Antiocheia Antik Kenti’nin yerleşim alanlarının bulunduğu bölgede ilk defa bilimsel kazı yapıldığını dile getirdi.
AÇIK HAVA MÜZESİ HALİNE GETİRİLECEK
Kazı çalışması yürütülen bölgenin, St. Pierre Kilisesi, Müze Otel ile büyük bir forum olduğunu anlatan Ersoy, sözlerini şöyle tamamladı: “Yaptığımız kazılarda şu ana kadar Geç Roma dönemindeki yerleşime ait odalar ve çok sayıda sunu kabı bulduk. Sunu kapları pişmiş topraktan yapılmış. O dönemde kiliseye hacı olmak için gelen insanların buradan sunu kaplarını aldığını, St. Pierre Kilisesi’nin içinde bulunan kutsal sudan doldurarak götürdüklerini düşünüyoruz. Bu alanda inşallah 2023’te arkeopark düşünüyoruz. Hazırlayacağımız projeyle burayı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve kalkınma ajansının katkılarıyla, Necmi Asfuroğlu Arkeoloji Müzesi ve St. Pierre Kilisesi’ni bir arkeopark açık hava müzesi haline getireceğiz.”
