Dünyanın en önemli kaya tırmanış merkezlerinden Antalya’daki Geyikbayırı, kurulması planlanan taş ocağına karşı savaşıyor. Her yıl 20 bin yabancı sporcuyu ağırlayan ‘ünlü kayalar’ kararın iptalini bekliyor.
Sessiz sedasız her yıl dünyanın dört bir köşesinden 20 bine yakın sporcuyu ağırlayan Türkiye’nin ve hatta dünyanın en önemli kaya tırmanış bölgelerinden Antalya’daki Geyikbayırı, bugünlerde maden ocağı korkusuyla yaşıyor. Peki hem bölge halkının hem de yerli yabancı sporcuların neredeyse her gün maden karşıtı protestolarına sahne olan bölgede ‘maden’ endişesi nasıl başladı? 4 Aralık 2014 tarihinde verilen izinle Antalya’ya 30 kilometre uzaklıktaki Geyikbayırı’nda 67 hektar alanın maden arama faaliyeti altında mermer ocağına dönüştürülmesi kararı alındı.
Aradan geçen üç ayda çevre derneklerinden bisiklet kulüplerine, doğa yürüyüşçülerinden, kaya tırmanışçılarına ve motosiklet birliklerine kadar tüm doğaseverler bölgede bir araya gelerek, düzenledikleri protesto gösterileriyle kararın iptal edilmesini istiyor. Öyle ki bu yönde ilk somut adım atıldı bile. Maden arama ruhsatının iptali için dava açıldı.
GERİ DÖNÜLEMEZ TAHRİBAT…
Alanın hiç görülmeden harita üzerinden ruhsatlandırıldığını savunan Çevre ve Ekoloji Hareketi (ÇEHAV) üyesi avukatlar, dava dilekçelerinde şu ifadelere yer verdi: “Sondaj sırasında dahi yapılacak çalışmalar hem köyde oturanların hem de hayvanların sağlığı üzerinde etkili olacaktır. Ayrıca işletme aşamasında ise çok daha fazla çevresel tahribata yol açacak, taş kırma eleme işleminde çevreye yayılacak toz ve duman, insanlar ve hayvanların sağlığını etkileyecek, yer altı su kaynaklarını tahrip edecektir. Bölgede yapılacak maden araması sonrasında faaliyete geçebilecek taş ocağı bölgede tarım, hayvancılık ve turizm üzerine büyük zararları dokunacak, geri dönülemez tahribata neden olacaktır.”
DÜNYADA İLK 4’TE YER ALIYOR
Peki nedir Geyikbayırı’nı doğaseverler ve kaya tırmanışçıları için bu kadar değerli kılan? Dünyada da popülaritesi hızla artan Geyikbayırı’nı çok da tanımayanlar için anlatalım… National Geographic’in macera severler ve doğa sporları tutkunlarının ‘mutlaka yapması gereken 20 şey’ listesinde ikinci sıradan yer verdiği kaya tırmanış alanı yaklaşık 1.200 rotasıyla sporcular için adeta bulunmaz nimet. Bölgenin tırmanış için çok önemli avantajları bulunuyor. Kente yakınlığı ve iklimi de özellikle yabancıları cezbediyor. Çünkü Avrupa kar altındayken bile burada tırmanış yapmak mümkün. Dünyada ilk 4 tırmanış bölges arasında gösterilen Geyikbayırı’nda 2.5 kilometrelik bir kaya bandı bulunuyor. Sarkıtlar, sağlam kireç taşı tırmanışa elverişli olmasını sağlıyor. Bu da bölgenin popülaritesini her geçen gün artırıyor.
BÖLGENİN EKONOMİSİNE KATKI
Bölgenin ekonomisine de her yıl gelen 20 bin kişiyle büyük katkı sağlayan Geyikbayırı’nda planlanan maden ocağının en önemli tırmanış bandının ortasından yaklaşık 1 kilometre aşağı giden bölümü kapsadığı belirtiliyor. Böylece mermer çıkarılması planlanıyor. Bölge halkı bu ocakla beraber turizmin de yerle bir olacağı görüşünde.
PROTESTOLAR BÜYÜYEBİLİR
AKUT Birim Sorumlusu, Akdeniz Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Yılmaz Sevgül de yaptığı açıklamada, maden ocağı karşısında dünyanın önemli birçok tırmanıcısının buradaki protestolara katılacağını söylemişti. Önemli bir potansiyelin taş ocaklarıyla yok edildiğini savunan Sevgül, “Ekoturizm ve film platoları açısından zarar görüyoruz. Film platoları Antalya’ya gelmiyor. Çünkü bakir alanlarımız kalmadı. Bugün biz taştan para kazanıyoruz ama geleceği yok ediyoruz. Tabi ki ülkenin enerjiye, taş ocaklarına ihtiyacı var ama planlı bir şekilde yapılması lazım. Şu an kontrolsüz bir tahribat var” demişti. (Hürriyet)
