Zihni Bar’da eşsiz bir müzik ziyafeti

Yazar Elif Kıralioğlu

Son zamanlarda müdavimi olduğum, hayranlıkla dinlediğim grup ve sahne aldıkları mekandan bahsetmek istiyorum. Zihni Bar’da sahne alan grup, bugüne kadar eşine az rastlanabilecek bir müzik ziyafeti sunuyorlar. Böyle bir atmosferde bu şahane ekibi dinlemek, adeta ruhumuzu doyuruyor.

Öncelikle Nişantaşı Valikonağı Caddesi’nde yer alan Zihni Bar’ı ne kadar beğendiğimi anlatmakla başlamalıyım. Zihni Bar, Cumhuriyet’in ilk mimarlarından Vedat Tek’in kendisine ev olarak tasarladığı muhteşem bir tarihi binanın ilk katında yer alıyor. Mekanın sahibi Zihni Bey, yaklaşık 40 yıl önce binanın 1900’lü yıllardan kalma haline restorasyon yapmış, antikalar ile döşemiş, yalnız orjinal halini korumaya özen göstererek. Bu sebeple o otantik, sanki müze havası olduğu gibi duruyor. Kesinlikle bir ruhu var buranın.

SAMİMİ VE SICACIK BİR EV ORTAMI

Gittiğim onlarca mekanın arasında farklılığı yakaladığım tarihi atmosferi, tasarımlı yüksek tavanı, tablolar, vitrindeki eski tabaklar, antika objeler, büyük aynalar ve aynaları çevreleyen heykelcikler, salonun şık dekorasyonuyla kapıdan daha girer girmez etkisi altına alıyor bizi bu Osmanlı evi. Hemen başlıyoruz her bir yeri fotoğraflamaya. Deri kadife yumuşak koltuklar, loş ışık ve ahşap masalardan oluşan konsepti, bir de zaten apartman dairesinde olduğundan samimi ve sıcacık bir ev ortamı havası yaratıyor. Mekana, Park Otel’in tarihi ve masif antika barı getirtilmiş. Acayip şık duruyor, yüksek taburelerde bir yandan özel hazırlanan kokteylerden deneyerek sevdiklerimle sohbet etmek nasıl keyifli. Valikonağı Caddesi’ni izleyerek şöyle bir hava almak için oldukça hoş minicik de bir balkonu var.

Zihni Bar

HERKESE HİTAP EDİYOR

İçeri girdiğimde ortamın elit ve ağır oluşundan sanki daha büyük yaş gruplarına hitap ediyor gibi bir hava hissetsem de, gelen misafirlere baktığımda her yaştan kişilerin olduğunu söyleyebilmem mümkün. Son dönemde gençlerin de ortamdan zevk alması için müzik ve ortamın tarzına yenilikler getirilmiş ve bana göre herkese hitap ediyor mekan. Çok enteresandır ki defalarca Zihni Bar’ın olduğu apartmanın önünden geçmeme rağmen fark etmemişim, dolayısıyla anlaşılıyor ki burayı bilen biliyor ve müdavimleri geliyor. Birkaç haftadır üstüste gittiğim için gözlemliyorum, herkesin az çok birbirini tanıdığı kesinlikle kemik bir kadrosu var mekanın. Eğlenmeyi bilen ve seven büyük gruplar geliyor. Her türlü kutlama için de çok uygun burası. En son gittiğimizde bir gelin-damat çift vardı misafirlerin arasında. Alkışlarımız eşliğinde dans ettiler, çok hoştu.

MEKANDA KUSUR BULAMIYOR İNSAN

Canlı müzik öncesi DJ, ağırlıklı olarak 70-80’lerin yabancı müziklerini çalıyor. Canlı müzik ise akşam 11 gibi başlıyor. Biz genelde öncesinde yemeğe gidiyoruz, ancak yemek sonrası sadece canlı müziği dinlemeye gelen gruplar da oluyor ve bu saatlerde epeyce doluyor mekan. Dünya mutfağından olan yemek menüsünde çeşit çok fazla değil, ancak olan alternatifler özenle seçilmiş ve gayet başarılı. Denediklerimin arasında özellikle mantar soslu antrikot nefisti. Gece boyunca ikramları da hiç bitmiyor. Fiyatları Nişantaşı mekanlarının standartlarında ve böyle bir yer için kesinlikle çok uygun. Çalışanlar çok kibar ve samimi, servis çok hızlı. Mekanda kusur bulamıyor insan.

GÜVENÇ DAĞÜSTÜN VE EKİBİ RUHUNUZU DOYURUYOR

Opera sanatçısı olan Güvenç Dağüstün’ün tüyleri diken diken eden olağanüstü bir sesi var. Hacettepe ile Viyana Müzik ve Sahne Sanatları Üniversitelerinde opera okumuş, birçok opera ve müzikalde yer almış; Fazıl Say, Sertab Erener gibi ünlü isimlerle ortak projelere imza atmış usta bir isim kendisi. Ayrıca solo albümleri de mevcut. Ekibiyle birlikte uzun yıllardır Zihni Bar’da Cuma ve Cumartesi günleri akustik program yapıyor; Türkçe, İngilizce, Fransızca şarkılar söylüyor. Ağırlıklı olarak hepimizin çok sevdiği, hiç eskimeyen ve dilimizden düşmeyen şarkılardan oluşuyor muhteşem repertuvarları. En sevdiklerim arasında Gel Ey Seher, Değirmenler, Bal Arısı, Oysa Ben, Kördüğüm, Çember, Dedikodu, What a Wonderful World, La Belle Dame Sans Regrets, eminim hepimizin her dinlediğimizde aynı hazzı aldığımız My Way. Hissederek yorumluyor ve içimize işliyor sesi.

SAHNE VE MASALAR İÇ İÇE

Yıllardır birlikte olan ekibin her üyesi, ayrı usta bir yetenek. Ulaş Kurugüllü kemanda, ara ara solo performansını da izliyoruz, dinlemeye doyamıyorum. Ben de ortaokul-lise yıllarım boyunca keman çalmış ve özel ilgi duyan biri olarak hemen tanıştım kendisiyle ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda keman eğitimini aldığını, İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nda orkestra sanatçısı olduğunu, ayrıca orkestra şefliği yaptığını, çeşitli proje ve konserlerde besteci ve pek çok dizi film, kısa film, uzun metrajlı film müziği aranjörü olarak da görev alan usta bir sanatçı olduğunu öğrendim. “Muhteşem Yüzyıl Kösem” ve “Kaderimin Yazıldığı Gün” dizilerinin senfonik ve “Tamam Mıyız?” filminin yaylı orkestrasyonunu da kendisi yapmış. Gördüğünüz gibi muazzam yetenekliler. Bir de her biri haza beyendi, samimiyetleriyle de aileden gibiler. Sahne ve masalar iç içe olduğu için doğal ve sıcak bir ortam oluşuyor, gece boyunca şarkıları birlikte söylüyoruz.

KONUK SANATÇILAR DA AYRI BİR GÜZELLİK KATIYOR

Başka sanatçılar da oluyor mekanda ve zaman zaman eşlik ediyorlar. O da ayrı bir güzellik katıyor. Bir keresinde Burçin Büke piyanosunu dinleme şansımız olmuştu. Öyle beğeniyorum ki, sosyal medyadan da sürekli videolarını izliyorum ve izletiyorum. Ekibin Youtube’daki Akustikhane kayıtları alıp götürüyor. Dağüstün’den Notte di Luce, TED Senfoni Orkestrası ile İl Mio Bel Foco, çeşitli sanatçılar ile düetleri, Fazıl Say ile birlikte Nazım Oratoryosu, İnsan İnsan, İstanbul’u Dinliyorum gibi eserleri mutlaka dinlemenizi öneririm.

YAZ SEZONUNDA KAPALI

Burası benim son dönemde Cuma-Cumartesi akşamları için başlıca uğrak yerim haline dönüşmüş durumda. İstanbul’un en eski ve en şık barlarından Zihni’de caz ve popüler müziğin en özel isimlerinin sergiledikleri canlı performansları sizler de mutlaka izleyin derim. Yalnız Zihni Bar yaz sezonunda kapalı, sonbaharda tekrar açılıyor. Bu arada duyduğum kadarıyla ekip Mayıs ayında Anadolu ve Avrupa yakası olmak üzere çeşitli mekanlarda da sahne alacak. Sosyal medya hesaplarından takip edip, artık nerede olurlarsa ben de peşlerinde olacağım. Zira müpteleası oldum kendilerinin.

Sevgiyle kalın,

Görüşmek dileğiyle…

Elif KIRALİOĞLU ([email protected])

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER