TUTAP: Sağlık turizminin ülke ekonomisine büyük katkısı olacak

Yazar Kadir Toprakkaya

TUTAP (Turizm ve Tanıtma Platformu) Genel Başkan Yardımcısı Dr. Veysel Taner Budak, TUTAP bünyesinde oluşturulan Sağlık Turizmi Danışma Kurulu’nun 2019 yılında çok daha verimli çalışmalar yapacağını, bu çerçevede iş dünyasının da uluslararası alanda yaptıkları girişimlerin ülkemizin turizmine ve ekonomisine büyük katkı sağlayacağını belirtti.

Dr. Budak, ticari faaliyetleri olan şirketlerimizin yurt dışında yürüttükleri faaliyetleri kapsamında ülke tanıtımı adına da sorumluluk almalarının büyük önem arz ettiğini, tanıtımın sadece devlet eli ile değil, başlatılacak seferberlik kapsamında çok yönlü yapılmasının milli bir görev olduğunu söyledi. Budak, açıklamalarının devamında şunları ifade etti:

MEDİKAL TURİZM İÇİN EN İDEAL ÜLKE; TÜRKİYE

“Türkiye; iklimi, denizi, kumsalları, termal kaynakları, talassoterapi olanakları, ormanları, yaylalarının yanı sıra Türk Hava Yolları gibi dünyada en çok noktaya uçuş yapan bir ulusal havayolu markası ile sunduğu ulaşım kolaylığı sayesinde de medikal turizm ve alternatif sağlık turizmi için en ideal ülkedir. Aynı zamanda ülkemiz, medikal sağlık turizmi açısından üniversite hastaneleri, eğitim ve araştırma hastaneleri, özel sağlık kuruluşları ile kaliteli hizmetin odak noktası olmayı hak etmektedir.

EN FAZLA SINIR ÖTESİ HASTA KABUL EDEN ÜLKE

İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya gibi şehirlerin dünya genelindeki tanınırlığı, devlet politikası haline gelmiş turizm altyapısı ve dünya turizm pazarından aldığı pay ile Türkiye, iyi bir planlama sayesinde sağlık turizminde de arzulanan noktaya ulaşılabilecektir. Türkiye, özellikle iç hastalıkları, ortopedi, kadın hastalıkları ve doğum branşları ile en sık sınır ötesi hasta kabul eden ülke konumunda olup, bunların yanında göz ameliyatlarına yönelik diğer ülkelere göre yurt dışından en fazla hasta kabul eden ülke de Türkiye’dir. Ülkemiz ayrıca başta saç ekimi olmak üzere estetik cerrahi konularında da diğer ülkelere göre medikal turizmde mukayeseli üstünlüğe sahiptir.

İKİLİ ANLAŞMALAR ARTMALI

Türkiye’nin medikal turizmde gerek kamu gerekse özel sektör açısından bağlayıcı yasal düzenlemeler ile belirlenmiş bir strateji geliştirmeye son bir yıl içinde başlamış olması, sektördeki pozisyonumuzu belirleyen en büyük olumsuzluktur. Özel sağlık kuruluşları, yabancı sağlık sigorta firmalarıyla anlaşmalar yaparak, dışarıdan tedavi maksatlı hasta gelmesine olanak sağlamakta, fakat bu konu kitlesel bir hareket haline dönüşmemektedir. Bu hareketliliğin kitlesel hale dönüşebilmesi için ikili anlaşmaların artırılması gerekmektedir.

FARKLI TANITIM KAMPANYALARI DÜZENLENECEK

Son iki yılda Avrupa’dan gelen turist sayısı her ne kadar rakamsal olarak artmış olsa da orantısal dağılımda azalma yaşanmış olup, yine Asya ülkelerinden gelen turist sayısının gerek Batı Asya ve gerekse Güney Asya’dan gelenler açısından artmış olması, sağlık turizmi için umut vadetmektedir. Türkiye, bugün kalp hastalıkları, estetik ve diş operasyonları kapsamında yurt dışına seyahat eden hastalar için tercih edilebilecek önemli ülkeler arasındadır. Ayrıca gelişmiş ülkelerin Türkiye’yi tercih etmelerinde tedavi masraflarının çoğunlukla kendi ülkelerindeki fiyatlardan yaklaşık yüzde 35-60 oranında daha düşük olması, ciddi bir avantaj haline dönüşebilecektir. Bu anlamda TUTAP Sağlık Turizmi Danışma Kurulu olarak, sağlık turizminin tanıtımı ve markalaşmanın sağlık turizminde sürdürülebilirliğini sağlamak için farklı tanıtım kampanyaları yürütülmesi süreçlerini başlattık. Bu durum artık gereklilik haline gelmiştir. Dünyanın en büyük endüstrilerinden biri olan turizmde, tüm ülkeler gibi Türkiye’nin de daha fazla pazar payına sahip olmak için bu tür tanıtım kampanyalarının düzenlenmesi önemlidir.

AYIRT EDİCİ BİR ÖZELLİK OLARAK MARKALAŞMA

Sektörde pozisyon almaya aday ülkeler arasındaki farklar, hızlı teknoloji ve bilgi aktarımı sayesinde azalmaya başlamıştır. Ülkeler, büyük farklar yaratabilen küçük ayrıntılar sayesinde farklı bir imaja ve pozisyona sahip olacaklardır. Bu farkları oluşturabilecek ana unsurlardan biri olan marka, sağlık hizmeti sunumundaki işlevselliğin belirlenmesinin ötesinde o hizmetin değerini arttıran bir isim, sembol, tasarım ya da işaret olarak karşımıza çıkmaktadır. Hizmet sektörünün ve özellikle sağlık hizmetinin doğası gereği üretildiği anda tüketilen bir olgu olması sebebiyle, ülke bazında marka olmak ayırt edici bir özellik olarak bulunmaktadır ve markalaşma sayesinde hasta ya da hasta yakınları farklı ülkelerin sundukları sağlık hizmetini bu marka sayesinde ayırt edebilmektedir.

TÜRK SAĞLI TURİZMİ MARKASI ZAYIFLIYOR

Şu an ülkemizde sunulan sağlık hizmetleri, uluslararası arenada pazarlanabilir değildir. Markalaşma için kalite gerekli bir ön koşul olabilir, fakat tek başına yeterli olamayacaktır. Markalaşma kaliteyi beraberinde getiren ve onu sürükleyen bir faktördür. Markalaşmış bir sağlık hizmeti, kurumu veya sunumu farklı olsun ya da olmasın sağlık hizmeti talebinde bulunanların gözünde diğerlerinden daha üst pozisyonda yer almaktadır. Bu durum, ülke ve kurumlar için rekabette üstünlük elde etmeye olanak sağlamaktadır. Son birkaç yıl içerisinde Türk sağlık turizmi hizmet sağlayıcıları, ülkemize gelen sağlık turistlerine değişken ve tutarsız düzeylerde markalaşma, pazarlama, müşteri deneyimi ve mükemmellik sunarak, Türk sağlık turizmi markasının zayıflaması sonucunu ortaya çıkartmıştır.

TUTARLI VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR MARKA İÇİN

Türkiye’deki sağlık turizminin geleceği için birleştirilmiş, tutarlı ve sürdürülebilir bir marka oluşturulması gerekmektedir. TUTAP bünyesinde oluşturulan Sağlık Turizmi Danışma Kurulu, kamu ve özel sağlık kuruluşlarının sağlık turizmi temsilcileri, sağlık turizmi stk’ları, sağlık turizmi hizmet sağlayıcı kurumları, T.C Sağlık Bakanlığı ile yapacağı ortak toplantılar sonucunda tutarlı ve sürdürülebilir bir marka oluşturulması konusunda somut katkılarla Türkiye’nin uluslararası arenada odak noktası haline gelecektir.”

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER