Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, İstanbul’da Turizm İşbirliği Toplantısı düzenledi. Sonrasında ise Sakıp Sabancı Müzesi Kompleksi içinde yer alan The Seed’de bir resepsiyon verdi. KKTC İstanbul Başkonsolosluğu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen resepsiyona; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ersin Tatar, Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel ile birlikte bazı hükümet yetkilileri katıldı.
“BİZ TÜRKİYE’YE GÜVENDİK, TÜRKİYE DE BİZE GÜVENDİ”
Burada bir konuşma yapan KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs’ın Başbakanı olarak İstanbul’da olmaktan son derece mutlu olduğunu söyledi. Kuzey Kıbrıs’ın büyük bir gelişme içerisinde olduğuna vurgu yapan Tatar; “Buradan şu mesajı veriyorum, 45 yılda KKTC’de birçok sektör oluştu. Elbette sıkıntılarımız olabilir, Türkiye’nin de Kıbrıs’tan dolayı sıkıntıları olabilir. Fakat 20 Temmuz’un 45. yılında da ifade ettiğim gibi, çok zahmetli ve sıkıntılı günler geçirdik. Hep birlikte çalıştık. Çünkü biz Türkiye’ye güvendik, Türkiye de bize güvendi. Nihayetinde 45 yıl sonra Doğu Akdeniz’de ulusumuzun Türk milletinin geleceği bakımından çok önemli bir pozisyon yakaladık” dedi.
“YUNANİSTAN’IN BAŞBAKANINA SESLENİYORUM”
Türkiye’nin 45 yıl önce aldığı bir karar ile zorunlu olarak Ada’ya çıkmak durumunda kalarak Kıbrıs’a barışı getirdiğini dile getiren Ersin Tatar; “Kıbrıs’taki soydaşlarının mal ve can güvenliğini korumak için geldiler. 45 yılın sonunda bakıyoruz ki KKTC, Türkiye’nin güvenliği için de fevkalade önemli bir devlet olarak ortaya çıkmıştır. Tarih bunu asla silemez. Onun için buradan Kıbrıs’a gelip mesaj veren Yunanistan’ın Başbakanına sesleniyorum. Türk ulusu arkamızdadır. İstediğiniz kadar konuşun, Kıbrıs’ta iki halk var. Türk halkının uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını kimse alamaz” şeklinde konuştu.
“DAHA FAZLA TURİST VE ÖĞRENCİ BEKLİYORUZ”
Konuşması sırasında Osmanlı’nın Kıbrıs’ın fethi sırasında 70 bin şehit verdiğini belirten Başbakan Tatar, tarih boyunca Ada’da Türk varlığının karşılaştığı sıkıntıları da anlattı. Tatar, Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs’ın Doğu Akdeniz’de son derece güçlü bir pozisyon yakaladığını ifade ederek; “Çok zahmetler çektik. Ekonomik yapıyı daha da güçlendirmek zorundayız. Anadolu’dan getirilen suyun verdiği nimetle tarımda yakalanan başarıyla KKTC, kendi insanına refah ve esenlik vermeye devam edecektir. Rekabet var, komşularla mukayeseler var. Halkımızın esenliğini ve refahını artırmak için daha fazla üretmemiz lazım. Yine bu noktada anavatandan çok şeyler bekliyoruz. Daha fazla turist ve öğrenci bekliyoruz” açıklamasında bulundu.
“KKTC’NİN TANITIMINDA CİDDİ SIKINTILAR YAŞIYORUZ”
Resepsiyon sırasında Anadolu Ajansı’na bir röportaj veren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel ise, KKTC’nin turizmden beklentileri ve anavatandan gelecek turistlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hükümet programında 2 milyon turist hedefinin yer aldığını hatırlatan Üstel, kapasitenin 40 bin yatağa çıkarılmasını amaçladıklarını kaydetti.
“YUNAN VE RUM LOBİSİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
KKTC’nin Türkiye haricindeki tanıtımında ciddi sıkıntılar yaşandığını aktaran Bakan Ünal Üstel, şunları söyledi: “Diğer ülkelerde KKTC’yi tanıtırken büyük bir Yunan ve Rum lobisiyle karşı karşıyayız. Bunların yanında ulaşımda ciddi zorluklar çekiyoruz. Ulaşımdaki sıkıntılar sonucu bilet fiyatlarının yükselmesi, üçüncü ülkelerden gelen yolcunun Türkiye’de inmesi büyük bir zaman kaybına neden oluyor.
AVRUPA’NIN ŞIMARIK ÇOCUĞU
Rum tarafı Avrupa’nın şımarık çocuğu, lobileri güçlü. Bütün dünya arkalarında. KKTC’nin tek nefes alma borusu anavatanımız Türkiye’dir. Dolayısıyla, Türkiye’de bulunduğumuz sürede bu zorlukların nasıl aşılacağı konusunda üst düzey yetkililerle görüştük. THY’nin yetkilileriyle görüştük, seferlerin artırılması istedik. Fiyatların aşağıya çekilmesi için gerekli çalışmaları yaptık. Bu çalışmaların meyve vereceğine inanıyorum. 2020’de KKTC turizmindeki düşüşü durduracağız.”
“BİR DAHA GELMEMEK ÜZERE GİDİYORLAR”
Turistlerin yüzde 80’ini anavatandan gelenlerin oluşturduğunu anımsatan Üstel, Ada’nın güneyine uluslararası uçakların inmesinin KKTC’nin turizmini etkilediğini, ulaşımda ciddi bir imkân farkı olduğunun altını çizerek; “Rum tarafından gelen turistler, kuzeye geçerken de Rum tehdidi altındadır. Turistler tekrar güneye geçtiklerinde karşılaştıkları tehditlerden sonra Ada’ya bir daha gelmemek üzere gidiyor. Bu nedenlerin hepsi, üçüncü ülkelerden gelecek turistler için bir engel teşkil ediyor. Bundan bir hafta önce Ankara’yı ziyaret ettik. İstanbul’da da tur operatörleriyle görüştük. 2020’de bu engellerin ortadan kaldırılarak, üçüncü ülkelerden de gelen turist sayısını artırmayı hedefliyoruz” dedi.
