İzmir’in son antik kenti; Smyrna Agorası

Yazar Haber Merkezi

İzmir’in en kalabalık bölgelerinden biri olan İkiçeşmelik Caddesi yakınındaki Smyrna Agorası, Roma ve Osmanlı’dan günümüze uzanan tarihe tanıklık ediyor. İzmir’in 8 bin yıllık tarihinin son antik kenti olan Smyrna Agorası’nda 2 bin yıllık kanaldan akan su hiç kesilmedi.

Kadifekale ile deniz arasında Körfez manzarası eşliğinde kurulan ve yüzyıllar boyu farklı kültürlerden sakinlerini, ziyaretçileri, gezginleri ağırlayan antik kent; bazilikası, tarihi duvar yazıları, depreme karşı korunmuş yapıları ve 2 bin yıllık su kanalıyla tarihten kesitler sunuyor. Smyrna Agorası’ndaki 2 bin yıllık kanal, Roma ve Osmanlı döneminde olduğu gibi bugün de ziyaretçilerini suyla buluşturuyor.

izmirin-son-antik-kenti-smyrna-agorasi-4

İZMİR’İN 2.300 YILLIK GEÇMİŞİNE TANIKLIK EDİYOR

Smyrna Agorası Kazı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada antik kentin İzmir’in son 2 bin 300 yıllık geçmişine tanıklık ettiğini belirtti. Kazılar sonucunda antik kente ilişkin 3 farklı özelliğin ortaya çıktığını anlatan Ersoy, bunlardan ilkinin aralarında çengel bulmacanın dahi yer aldığı duvar yazıları, ikincisinin depreme karşı alınan önlemler, diğerinin ise 2 bin yıldır çalışan su kanalı olduğunu aktardı. Pek çok örenyerinde suyla buluşmanın mümkün olamadığını dile getiren Akın Ersoy, şu bilgileri verdi:

KANALDAN BUGÜN HALA SU AKIYOR

“Smyrna Agorası’nın altyapısında birçok su kanalı var ve bunlardan ikisi hala işler vaziyette. Kent ve yerleşim yerinde pınarlar da bulunuyor. Roma döneminde pınarlardan akan suyu kentin aşağı mahallelerine veya suyun az olduğu mahallelere ulaştırmak üzere kanal yapılmış. Agora’ya ulaşan kanaldan bugün hala su akmakta. Baktığınız zaman bu bir kanalizasyon değil. Su kanalı sokak çeşmelerine ya da sarnıçlara ulaşıyor, böylece halkın kullanımına açılıyordu.”

izmirin-son-antik-kenti-smyrna-agorasi-3

KENT İÇİNDE ARKEOLOJİK MİRASLAR BULUNUYOR

Tarihi kanaldaki suyun Agora’ya gelen insanlara sıcak yaz günlerinde serinleme olanağı da verdiğini anlatan Yrd. Doç. Dr. Akın Ersoy; “Su kanalı, antik kentin hemen bitiminde yer alan hamamın su ihtiyacını karşılamak üzere tesis edilmiş veya sağlık için de kullanılmış olabilir” diye konuştu. Bölgedeki kazıların geçmişte yaşayanlar hakkında günümüz insanına ipucu verdiğini vurgulayan Ersoy, İzmir’de kent içinde arkeolojik mirasların bulunduğunu ifade etti.

FARKLI DİNLER BİR ARADA, BARIŞ İÇİNDE YAŞAMIŞ

Smyrna Agorası’nda çıkan buluntuların Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerin aynı anda barış içinde yaşadığını ortaya koyduğuna dikkati çeken Akın Ersoy; “İzmir çok katmanlı ve kültürlü bir bölge. Eski dönemlerden bu yana farklı etnik kökenlerden gelenlerin birlikte yaşadığını söyleyebiliriz. Yine burada üzerinde istavroz ya da Davut’un yıldızı olan kandiller de bulduk” dedi.

Smyrna Agorası

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER