Dünya Değişim Günü coşkuyla kutlandı

Yazar Editör

Dünya Değişim Günü, pazar günü yurt genelinde ve yurtdışı 100’e yakın şehirde kutlandı. Uluslararası Değişim Federasyonu (ULUDEF) tarafından 2018 yılında başlatılan ve her sene 7.7 tarihinde kutlanmaya başlanan gün coşku dolu geçti.

2019 yılı kutlamalarının teması “Çevre Bilincinde Değişim” olarak seçilen bu çok özel günün UNESCO Uluslararası Günler listesine alınması için ortak çalışmalar da devam ediyor.

Kutlamalar özellikle halka açık yeşil alanlarda, parklarda, doğada ve belediyeler işbirliğinde yapıldı. Pop müzik konserleri, danslar, hediye fidan dağıtımları ve toplu nefes çalışmalarının ardından çevre duyarlılığına ilişkin konuşmalar yapıldı. Kutlamaların merkezi İstanbul’da Nişantaşı Sanat Parkı’ndaydı. Türkiye geneli ve yurt dışında aynı gün 100’e yakın şehirde aynı etkinliklerle kutlamalar yapıldı. Organizasyona belediyelerin büyük desteği oldu.    

Dünya Değişim Günü

DÜNYA BUGÜNÜ KUTLUYOR…

Paris, Prag, Londra, Las Vegas, New Jersey, California, Chicago, Tokyo, Meksika, Arjantin/Cordoba, Bosna Hersek, Hindistan, Bulgaristan, İspanya, Rusya, Almanya, Hollanda, Belçika, İtalya, İsviçre,  Kazakistan ve Azerbaycan da kutlamaların gerçekleştiği  yerler arasındaydı.

Yurt içinde İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Eskişehir, Denizli, Bursa, Tekirdağ, Gölcük, Çorlu, Samsun, Marmaris, Bodrum gibi yurt geneli pek çok yerde kutlama gerçekleşti.

ÇEVRE BİLİNCİ AŞILANIYOR…

ULUDEF:  “İnsan olarak tüm canlıların yaşamından sorumluyuz. İnsan nasıl bir çevrede yaşıyorsa ona doğru değişir. Doğal ve sağlıklı bir çevrede var olan insan doğal ve sağlıklı bir yaşam sürer. 

Canlı yaşamının 4 temel elementi olan toprak, su, ateş (güneş) ve hava yaşamın devamlılığının da garantisidir. Canlıya hayat veren bu elementler, değişimin negatif yönde hareketi ile can alan elementlere dönüşmeye başlamıştır. Toprak ya kirlenmekte ya da kaymalarla denize doğru sürüklenmekte ve yok olmaktadır. Denizlerimizde kirlilik o kadar yükseldi ki artık deniz yaşamı yok olma ile yüz yüze. Yer altı içme suları küresel ısınmanın tehdidi altında. Ozon tabakasının delinmesi ile güneş ışınları artık yaşam kaynağı değil ölüm kaynağı olmaya doğru ilerliyor. Soluduğumuz hava, salınan zehirli gazlar nedeniyle bizleri her nefesimizde zehirliyor. 

İnsanın doğal yaşam alanı beton ve teknoloji ile çevrelenmiş şehirler değil, doğanın kucağıdır. Ya kendi doğal ortamımıza geri döneceğiz ya da yok olacağız! 

Bu yüzden çevre bilincini değiştirme zamanı gelmiştir. Doğal yaşama geri dönmek canlı türünün son çaresidir. Konuyu gündemde tutacağız.”

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER