Ünlü gezgin Burak Akkul’dan mesaj var: Seni yendim korona!

Yazar Pınar Baltacı

Yeni tip koronavirüs (kovid-19) teşhisi konulan ve 21 gün yoğun bakımda tedavi gören ünlü gezgin-sunucu Burak Akkul, “Seni yendim korona” sözleriyle hastalığı yendiğini duyurdu. “Çok Gezenti” programının sunucusu Akkul’un koronavirüs testi geçtiğimiz günlerde pozitif çıkmış, durumu fenalaşınca yoğun bakıma kaldırılmıştı. Gezdiği ülkeler ve samimi sunumuyla herkesin kalbini kazanan Burak Akkul’a geçmiş olsun dileklerimizi iletirken, geçtiğimiz yaz TOURMAG Turizm Dergisi olarak gerçekleştirdiğimiz röportajımızdan kısa bir kesit sunuyoruz. Keyifli okumalar…

GEZME KÜLTÜRÜNÜ TUTKUYA DÖNÜŞTÜREN PROGRAM: ÇOK GEZENTİ

Yeni dünyaları keşfetmenin, yepyeni kültürleri yaşamanın ve esasında yaşatmanın en güzel yolu kuşkusuz gezmek… Burak Akkul, gezmenin kültürünü yaklaşık yedi yıl önce televizyon ekranlarından anlattı. Gezmenin sadece iyiyi ve kötüyü aramak olmadığını her fırsatta gözler önüne seren Akkul; mütevazı, naif ve kendine has anlatımıyla dünyayı sundu. Şimdilerde ise “Çok Gezenti – Şehirler ve İnsanlar” adlı yeni kitabıyla aynı görevi yerine getiriyor. Şehirlere dokunmak, insanlara dokunmak demek; insanlara dokunmak, kuşkusuz o en uzak şehirlere…

GEZMEK ZAMANLA BÜYÜK BİR TUTKUYA DÖNÜŞÜYOR

Başarılı işlerin arkasında hep çocukluktan gelen bir tutku var sanıyorum. Zira, Burak Akkul’un hikâyesinde de durum biraz böyle. Çok Gezenti’nin bugünlerine gelen yollar ansiklopedilerden geçiyor: “Ağabeyimle sürekli ansiklopedilerden anıtlara, göllere, kulelere bakardık. Özgürlük Heykeli ne kadar da yüksek diye geçirirdim içimden, Fiji Adası’nın nerede olduğunu merak ederdim. Bahçemize mahalleden çocuklar geldiğinde macera dolu oyunlar oynar, bir anda kendimizi Afrika’da bulurduk. Yani her zaman aklımda başka başka yerlere gitme, bambaşka yerlerde olma isteği vardı. Süper kahramanlık oyunları değildi benimkiler, ıssız bir adaya düşmek gibiydi. Liseden mezun olduktan sonra sık sık yurt dışına gitmeye başladım. Gezmek benim için zamanla büyük bir tutkuya dönüştü. Meslek hâline dönüşmesi ise ‘Çok Gezenti’ süreciyle başladı.”

Burak Akkul Çok Gezenti
HUYU SUYU BELLİ PROGRAM

Yaklaşık 28 yıldır televizyon sektöründe çalışmalarına devam eden Akkul, Çok Gezenti ile adeta Barış Manço’nun açtığı yolu sürdürerek, kendine has tarzıyla uzun süredir gezmenin fotoğraf çektirmekten öte bir derinliği olduğunu gözler önüne seriyor: “Programımız için huyu suyu belli desek yalan olmaz. Seyirci, eşim Seda Akkul ile aramızda geçen her türlü diyaloga şahit oluyor. Herkesin ilk yorumu, ‘Sizi izlerken biz geziyormuş gibi hissediyoruz’ şeklinde. Çünkü programı sunarken hiçbir şeyi saklamıyoruz. Yurt dışına sadece Seda ve ben çıkıyoruz. Benim anonslarımı o çekiyor. İnanır mısınız, çoğu zaman ikinci bir tekrar yapmadan gerçekleştiriyoruz çekimleri.”

Burak Akkul Çok Gezenti
LİSTESİNİN BAŞINDA UZAK DOĞU ŞEHİRLERİ GELİYOR

Gezip gördüğü yerlerden yola çıkarak Akkul’a en sevdiği dünya ülkesini ve Türkiye şehrini soruyoruz. Röportajımızın gezilerinizde hem seyahat hem de yaşam rehberi olması dileğiyle: “Keşif hissi ve zevk almak mı, yemekleri mi, gidilen yerde bir hafta geçirmek mi? Bu sorunun cevabı, gezmekten ne anladığınıza göre değişir esasında. O yüzden de bir tık daha dışa çıkıp, eşi benzeri çok az olan, özel yeri olan bir dünya ülkesinden bahsetmek istiyorum. Çünkü Fas’ın bir yerini Beyrut’a benzetirsiniz, belki San Francisco’yu biraz İstanbul’a… Bu sebeple sorunuza ‘Evet, burası gerçekten farklı bir yer’ diyebileceğim bir cevap vermek istiyorum. Listemin başında bu bağlamda hep Uzak Doğu şehirleri geliyor. Tokyo’daki hayat görülmeli, çünkü bizden çok farklı. Türkiye’de ise Kars’ın bambaşka bir dokusu olduğu için mutlaka görülmesi gerektiğini söyleyebilirim.”

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER