Trak Krallığı’nın başkenti: Vize

Yazar Filiz Sever

Kırklareli iline bağlı olan Vize, çok zengin tarihi içinde barındırmakta olup; doğasıyla, kültürüyle geçmişten günümüze kadar değerlerini koruyabilmiş nadir yerlerimizden biridir. Traklar, Antik Çağ’da şimdiki Doğu Trakya, Kuzey Yunanistan ve Bulgaristan’da yaşamış bir kavimdir. Büyük İskender’in toprakları ele geçirmesiyle yavaş yavaş özlerini kaybetmişler. Trakya’daki bu güzel yerleşim yerimiz, ismini bile geçmişten gelen izlerle yaşatmış; Bizye, Bizya, Biza, Vissa ve şimdi Vize olarak bilsek de Yunan mitolojisinde “Byzia” olarak geçmektedir.

Tarihte pek çok medeniyete ev sahipliği yapan bu kentin M.Ö 4000 yıllarına kadar bir geçmişi olduğu bilinmekte ve yaşam Çömlektepe, Karakoçak Tepe ve Hisartepe olarak üç yerleşkede sürmüş. Bu bölgeleri kentin seyir terasından görmek mümkün. Bugün kalesinin olduğu yer, en yüksek tepesinden seyre doyulmaz manzaralar sunan Vize’ye kuşbakışı bakılan en güzel yer. Havası o kadar temiz ki, bu mis gibi doğada İstanbul’un havasından sonra inanın başınız dönüyor. Kale Mahallesi’ndeki seyir terasından baktığınızda sol taraftan Trakların yerleşim yerini ve bu üç tepeyi net bir şekilde gördüğünüz gibi, tümülüslerin en yoğun olarak varlığını koruduğu alanlara da hakimsiniz.

Kırklareli Vize

VİZE KALESİ HANGİ TEPEDE?

Kentin en yüksek noktası olan Hisartepe’de bulunmaktadır. Vize Kalesi o kadar eskidir ki, Edirne Müzesi’nde kale onarım kitabesi üzerinde M.S 2 yüzyıl tarihini görünce şaşırmamak elde değil. Bizans döneminde, tabii ki Jüstinyen zamanında çeşitli eklemeler yapılarak, bugün hala varlığını koruyan sur kalıntıları, su kuleleri, iç kale kapısından izleri görebiliyoruz. Dünyanın en büyük Roma su yolu kalıntılarının burada, ayrıca Grek-Romen tiyatrosu, bugün Gazi Süleyman Paşa Camii olarak anılan Vize Ayasofyası görülmeye değer mimari yapıtlar…

Vize Kalesi’nden yürüme mesafesiyle varılan muhteşem bir yapıya geliyoruz. Jüstinyen döneminde, M.S 6. yüzyıla ait bazilika tipindeki Bizans kilisesi… Üç apsisli kilise, Vize’nin geçmişten kalan en önemli ibadethanesidir. Ne de olsa bu tarihi yapıtın Bizans Piskoposluk döneminin merkez kilisesi olduğu söylenmekte olup, Küçük Ayasofya Kilisesi bu nedenle çok önemli bir tarihi eserdir. Şimdi cami olarak hizmet veren bu eski kilisenin içine girdiğimizde muhteşem tavanını ve duvarlardaki süslemeleri ile Azize Maria’nın bu kiliseye gömüldüğü, ancak sonraları Azize Maria için özel bir şapel yapılarak mezarının başka yere taşınmış olduğu biliniyor. O da tıpkı Theodora gibi, adını Ayasofya ile duyurmuş Bizans kadınlarından biridir.

Kırklareli Vize

ANTİK TİYATROSU

Çömlektepe’nin güneyinde yer alır. 1990’lı yılların sonlarında yapılan kazı çalışmalarıyla ortaya çıkan tiyatro, Trakya’daki tek Roma dönemi tiyatrosu özelliğine sahiptir. Arkeolojik çalışmaların yapılması gerektiğinden etrafı tellerle çevrili olduğu için ne yazık ki uzaktan bakabiliyoruz. Umarım en yakın zamanda tıpkı Efes’teki gibi bu antik tiyatronun turizme kazandırılması için harekete geçilir.

Evet, bir ibadethane daha var ki; o da bir zamanlar (1362’den önce) havra olarak kullanılırken, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün mülkü olan Şerbetdar Hasan Bey Camii’dir. 14. yüzyılda Gelibolulu Hasan Bey tarafından havradan camiye dönüştürülmüş. Cami kapalı olduğundan içini göremedik ama bahçesindeki banklarda oturarak güllerle dolu güzel bahçeyi seyrettim.

Kırklareli Vize

ÇINAR AĞACININ GÖLGESİNDE…

Vize’nin Çakıllı mevkiinde öyle güzel bir mekân var ki, öncelikle dev bir ağaç karşılıyor sizi. Yüksekliği, genişliği ve yaşıyla koskocaman bir çınar ağacı… Onu objektifime almaya çalışıyorum ama bir yandan da gövdesine bakınca şaşırıp kalıyorum. Anıt ağacın plaketinde Doğu Çınarı (Platanus Oriantalis) olarak yazıyor, yaklaşık yaşı ise tam 578 yıl olarak tespit edilmiş. Çınar ağacının altında oturup, peynirli gözleme ve çay keyfi yapmanızı tavsiye ederim.

Gelelim Karadeniz’in başladığı noktada bulunan Kıyıköy’e… Burası ise tam bir balıkçı kasabası. Ve tabii sahilinde balık restoranları var. Aya Nikola Manastırı ve kalesi ile dikkat çektiği gibi, Kıyıköy’ün merkezine ulaşmak için bir sur kapısından geçiliyor. Meydanda yeşillikler içinde bir köy kahvesi bulunuyor.

SAKİN ŞEHİR (CITTASLOW)

Öncelikle Cittaslow’u açıklayalım. İtalya’da kurulmuş olan bir organizasyon olup, dünyadaki yavaş yaşamayı hatırlatan sakin şehirleri ilan ediyor. Türkiye’den bugüne kadar toplam 21 şehir var. İzmir Seferihisar, Sakarya Taraklı, Muğla Akyaka, Isparta Eğirdir, vs… en son Erzincan’ın Kemaliye ilçesi “sakin şehir” ilan edilerek bu sayı 21’e ulaştı. İşte, Kırklareli’nin Vize ilçesi de yavaş yaşamayı hatırlatan sakin şehirlerimizden birisidir. Uluslararası Cittaslow Birliği tarafından 2012 yılında sakin şehir ilan edildi.

Ülkemizdeki birçok sakin şehri görmüş birisi olarak, Vize’yi bir başka sevdim doğrusu. Belki de yaşayanlarının pek çoğunun Balkanlar’dan göç edenlerden oluşması ve yemek kültürünün Balkan mutfağına çok benzemesi, benim daha fazla etkilenmeme neden olmuş olabilir. Kesinlikle görülesi ve gezilesi bir yer!

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER