Otellerdeki hastalık vakaları artıyor… Turizmde arıtma alarmı!

Yazar Haber Merkezi

TUI Kontratlar Müdürü ve Koordinatörü Melih Yetiş, son dönemde özellikle Alanya-Belek arasında yaşanan arıtma sorunlarına dikkat çekti. Yetiş, “Antalya’da arıtma sorunları artıyor, otellerdeki hastalık vakaları artıyor. Acilen bir çözüm bulunmalı ve eylem planı oluşturulmalı” uyarısını yaptı.

 

TUI Kontratlar Müdürü ve Koordinatörü Melih Yetiş şunları ifade etti; “Ülkenin gündemi o kadar yoğun ve hızlı bir şekilde değişiyor ki, korkarım bu hızlı değişen gündemler turizm endüstrisinin başkenti Antalya’yı bekleyen çok önemli bir tehlike konusunda farkındalık oluşması ve alınması gereken tedbirler konusunda bizi ihmale doğru götürmekte. Hepimizin bildiği gibi turizmde olmazsa olmaz, son derece önem arz eden kriterler arasında öncelikle güvenlik ve emniyet, sonra da çevre ve çevreye duyarlılık gelir.
Misafirlerin tercihleri arasında artık çevre ve çevreye duyarlılık faktörü, bir turizm destinasyonunda en önemli tercih kriterleri arasında yer alıyor. Çevre ile ilgili yaşanan herhangi bir sorun, gerek sosyal medya aracılığıyla ve gerekse medya organları aracılığıyla çok hızlı ve kısa bir süre içerisinde anında tüm dünyaya yayılabiliyor. Bu olumsuzluklar da turizm hareketlerini kesinlikle beklenilenin çok daha ötesinde olumsuzluğa doğru götürüyor.
Yakın geçmişte hepimiz hatırlarız, tüm dünyada global bir kuş gribi vakasi yaşanmış ve gerek Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde, gerek Uzak Doğu’da ve ABD’de ve gerekse ülkemizde kuş gribi vakaları tüm medyanın gündemine oturmuştu. Salgın, uluslararası turizmi son derece olumsuz etkilemişti. Bu dönemde hatırlarız, gerek ülkemizin görsel ve yazılı medyasında, gerekse sosyal medyada sürekli olarak katledilen, yakılan kanatlı hayvanların diri diri kireç çukurlarına gömüldüklerine tanıklık etmiştik. Kanatlı hayvanların yakılışını tüm dünya medyası canlı yayınlanan görüntülerle dehşet içinde izlemişti.
‘TURİZM GELİRİ GERİLEDİ’
Bu yaşanılan olumsuzluklar, global olarak dünyanın birçok farklı ülkesinde görülen kuş gribi vakasının sanki sadece bizim ülkemizde yaşandığı gibi bir algı oluşturmuştu. Bu durum da uluslararası turizm gelirlerimizin sert bir şekilde gerilemesine neden olmuştu. Bu süreçten yaklaşık bir sene sonra büyük bir Alman medya grubunun yayın yönetmeni ile uluslararası bir turizm toplantısı akabinde yemekte ayni masadaydık. Kendisine bu kuş gribi vakasının Avrupa kamuoyunda nasıl algılandığını, medyaya nasıl yansıdığını ve bunun sivil vatandaşlar üzerindeki etkilerinin neler olduğunu sorma imkanım olmuştu.
Kendisi de Avrupa kamuoyunun o dönemde kuş gribinin olumsuz etkilerinden ziyade, ülkemizde kanatlı hayvanlara yapılan bu kötü muamele ve telefin Avrupa kamuoyunun akıllarında Türkiye’nin imajını çok olumsuz etkilediğini, bunun da ister istemez turizmde Türkiye tercihlerini ertelemeleri gibi negatif bir etki yaptığını anlatmıştı. Bu da bana, dünyanın neresinde olursa olsun, gerek hayvan ve insan hakları ile gerekse çevreye duyarlılık gibi konuların artık turizmde olmazsa olmaz kriterler arasında olduğunu hatırlatmıştı.
GÖÇ KENTSEL ALTYAPIYI OLUMSUZ ETKİLİYOR

 

Maalesef hızla büyüyen kentleşme, betonlaşma, artan nüfus ve göçlerin Antalya’nın gerek sosyo-ekonomik yapısını, gerekse kentsel altyapısını çok olumsuz etkilediğini, pek çok çevresel sorunu da beraberinde getirdiğini her sene artan bir şekilde gözlemlemekteyiz.
Son senelerde artan otel sayısı, artan nüfus artık arıtma gibi kentsel altyapılarının yetersizliğini gittikçe daha fazla gözler önüne sermekte. Son dönemde özellikle Alanya-Belek arasında yaşanan arıtma sorunları, denize karışan atıklar, çevreye yayılan pis koku, otellerde gittikçe artan hastalık vakaları… Bu durumun yaklaşık bir hafta önce Alman RTL TV’de görsel ve medyada yer alması çevre sorunlarının bir an önce çözülmesi gerektiğini bir kez daha anımsattı. Bu konuda gerek turizm örgütlerinin ve gerekse yerel idarelerin ve hükümetin acilen bir çözüm bulması ve eylem planı oluşturması kaçınılmazdır.
‘TOPLU HASTALIK VAKALARI ARTIYOR’

 

Turistler arasında yaşanan toplu hastalık vakalarının gittikçe artmakta olduğunu gözlemliyoruz. Bu sorunların Avrupa medyasına da yansıması ve bu sorunların birçok farklı sosyal medya kanalı aracılığıyla hızla yayılması ülkemiz turizminin geleceği ile ilgili beni ciddi şekilde endişelendiriyor. Maalesef bindiğimiz dalı kesmekte olduğumuzun farkında değiliz.
Son günlerde görüşmekte olduğum otel yetkililerinden Eylül dönemi itibarı ile Avrupa’dan ve özellikle Almanya’dan (Avrupa medyasında çıkan bu tarz olumsuz çevre sorunlarını yansıtan haberlerin akabinde) rezervasyon iptalleri aldıklarını sık sık duymaya başladım maalesef…
Günümüz gerçeğinde artık bilgiye ulaşmak son derece kolay ve bilginin hızla yayılması kaçınılmaz. Ülke turizmi olarak yaşamakta olduğumuz mevcut altyapı sorunlarının artık ülke turizminin geleceği için bir tehlike arz ettiği gerçeğini saklayabilmek de mümkün değil. Tüm turizm profesyonelleri olarak sezonun ortasında operasyonel rutin işlere konsantre oldugumuz bu dönemde, tüm turizm mensupları olarak bir an evvel bu tehlikeye kafa yormalı ve çözüm üretmeliyiz.
Ayrıca gerek turizm örgütlerimiz aracılığıyla gerekse medya vasıtası ile yerel idare, mülki amirlikler ve hükümet yetkililerini çevreye duyarlılık, çevresel altyapı sorunlarının giderilmesi konusunda bir an evvel harekete geçmeye davet etmeliyiz. Şu anda zaman aleyhimize işliyor kanısındayım. Her geçen zaman bizler için bir kayıp. İş işten geçmeden “turizmde çevresel alarm” diyerek tüm tarafları bu konuda göreve davet ediyorum. Temiz bir çevre olmadan, turizm olmaz, yaşam olmaz, hiçbir şey olmaz.”

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER