Mizah ama işyerinde!

Yazar Hünkar Hacıtalipoğlu

Bir adam bir iş görüşmesine gider ve patronla oturur. Patron ona “Sizce en kötü özelliğiniz nedir?” diye sorar. Adam, “Muhtemelen fazla dürüstüm” der. Patron; “Bu kötü bir şey değil, bence dürüstlük iyi bir özelliktir” der. Adam hemen cevabı yapıştırır; “Ne düşündüğün umrumda değil!” Bu mizah dolu anı birçok nedenden dolayı seviyorum. Dürüstlüğüne devam etmiş, zekice bir cevap.

İşyerinde mizah kullanmak, içerik itibari ile çok önemlidir. Kel ve göbekli bir yapım var. Şahsen dış görünüşüme ait olan ve insanların söylemeyi çekindiği şeyleri mizah envanteri olarak kullanırım. Hatta telefondaki mesaj uygulamalarında son zamanda çıkan kişisel emojileri bile kendime benzetip, birçok yazılı iletişimde kullanıyorum. Şu ana kadar çok olumlu tepkiler ve karşı tarafı gülümseten geri bildirimler aldım. İnsanın kendisiyle dalga geçebilme yetisinin önemini vurguluyor Patrick Amar.

Neden bu konuyu seçtim? Çünkü her şeyden çok mizah duygusu beni motive ettiği gibi, aynı zamanda ruh sağlığımı koruma altına alıyor. Diğer taraftan gülmek, endorfin hormonunu devreye sokuyor. İşyerinde iyi bir şakanın veya komik bir gözlemin de gerginliği azaltmaya ve biriyle bağlantı kurmaya yardımcı olduğunu düşünüyorum.

“Mizah, aynı zamanda, etkili bir şekilde kullanıldığında tükenmişliği önleyebilecek ve strese dayanıklılık yaratabilecek bir iletişim aracı olarak tanımlanmıştır.” (1)

25 yılı aşkın bir süredir iş dünyasının içindeyim. Daha genç yaşlarımda, işyerinde renksiz şakaların çok daha yaygın olduğunu hatırlıyorum. Etnik grup veya cinsiyetle ilgili şakalar, bel altı espriler vs. bugün olduğundan çok daha özgürce paylaşılıyordu.

Hünkâr Hacıtalipoğlu mizah

Gelelim yukarıda verdiğim patron ile olan mülakat örneğine… Birincisi; zekice… Cinsiyetçi değil, politik, kötü niyetli, dini, yabancı düşmanı mizahı içermiyor. Bir sonraki sebebime geçmeden önce, bir mizah durumunu anlatırken, bunu paylaşmaya karar vermeden önce iç filtreleme yapmanın (zamanlama ve durum) akıllıca olacağını şiddetle tavsiye ederim.

İkincisi; herhangi bir iyi şaka gibi, içinde yatan gerçek var. Atalarımızın da dediği gibi; “Her şakanın altında bir gerçek var.” İşim gereği birçok mülakata girme fırsatım oldu ve adayların çok dürüst oldukları zamanlar oldu. Bir başvuru sahibine önceki işini neden bıraktığını sordum ve cevap 25 dakika sürdü. Dürüstlük, mizah gibi iyi bir kalitedir, ancak ne zaman kullanılacağını bilmek zorundasınız. Dürüstlüğünü 25 dakika anlatma çabası, ister istemez mülakatı uzattığı gibi soru işaretlerini çoğaltıyor. Halbuki örnekte olduğu gibi kısa bir cevap, mülakatın stresini azaltıp, kalitesini artırıyor.

Üçüncüsü; komik mi? Şimdi, elbette mizah tamamen özneldir; bir kişiye komik olan şey, özellikle işyerinde, bir sonraki kişiye olmayabilir. Bir şakanın komik olup olmadığını belirlemenin tamamen size bağlı olmadığını hatırlamak önemlidir. Kaşlarını çatmak yerine başkalarıyla gülmeyi denemeyi tavsiye ederim. Kahkaha, bağlanma ve işbirliğinin sesidir ve bunlar üretken ve meşgul bir işyerinin belirleyici özellikleridir. Şimdi bu açıklama ile yukarıda olan örneği gözünüzde canlandırırsanız, eminim ki sizler için de bir tebessüm oluşmuştur.

Mizah, farklı insanlarla iletişim açısından bağlantı kurmanıza ve sempatikliğinizi artırmanıza yardımcı olabilir. “Masum mizah, sevimliliği ve kişilerarası çekiciliği artırır.” (2)

An itibari ile çok kıymetli yöneticiler ve personeller ile çalışıyorum. Mutlu çalışanı turizm sektöründe, hatta otelcilikte yakalamak o kadar zor ki. Düşünün, çok lüks bir otelde çalışıyorsunuz; gelen misafirlerin hepsi eğlenmeye, tatile gelmiş ve yıl boyunca belki de bir defa tatil yapmak için sizin çalıştığınız oteli tercih etmişler. Siz ise ağustos sıcağında onlara hizmet ediyorsunuz. Yapmacık bir gülümseme ile mi hizmet edeceksiniz? Yoksa gerçekten ağustos sıcaklarında hizmet ederken samimi olarak tebessüm içinde mi hizmet edeceksiniz? İşte, bir insan kaynakları yöneticisi olarak hep bunu düşünerek, çalışanlarımız için projeler üretmeye çalıştım.

Gülen yüzlerin çoğalması için en güçlü silahımız nedir sizce? Samimiyet ve zamanında yapılan mizah… Yöneticilerinin gözünde inandırıcılıklarını kaybedecekleri korkusuyla çok az çalışan, mizah anlayışını işyerine taşıyabiliyor. Ustalıkla yapılan mizah ise işyeri için yararlı sonuçlar doğuruyor. Gülmenin tıbbi ve belgelenmiş faydaları saymakla bitmiyor. Stresin azalması, kan basıncının düşmesi, endorfin salgılanması, daha sağlam bir özgüven… Üstelik birlikte gülündüğü zaman özel bir bağ da oluşuyor. İşe yeni başlayanlar, bu sayede ekiple hızlıca bütünleşiyor. Aynı zamanda yoğun iş temposunda kollektiflik duygusu yeniden yaratılabiliyor. (3)

“İşyerinde gülmek, hep beraber yapılması gereken bir eylem, birileri üzerinden değil” diye öğütlüyor Psikolog Yasmina Hardi.

Sonuç olarak; kendinizle nazikçe dalga geçebilmeniz buzları eritiyor, kimseyi tehlikeye sokmuyor ve kişinin kendi kapasitesine mesafe alabildiğini ortaya koyuyor. Kendisiyle dalga geçebilen insanın, kolektif aidiyetiyle dalga geçmesi de böylelikle zor olmuyor. Kendi ekibini ve hatta çalıştığı işletmeyi şaka konusu yapabiliyor. Dolayısı ile kendisiyle dalga geçebilen kişi, çevresinde mütevazı ve özgüvenli bir etki bırakırken, aynı zamanda kolay ilişki kurulabilen bir kişi izlenimi de veriyor. Bu da iş ortamının rahatlamasını sağlıyor.

Yani komik olmak demek, iyi zamanlamanın önemini bilmek ve komik olanla aşağılayıcı olan arasındaki ince çizgiyi görebilmek demek. Komik olmak, risk almak demek. Risk alabilmek de kendine güveni gösterir. İşyerinde komik olmaya hazır mısınız?

Hünkâr HACITALİPOĞLU
İnsan Kaynakları Yöneticisi
Yönetici ve Yaşam Koçu

Kaynaklar:
1- Laura Talbot, “Mizah ve Tükenmişlik Arasındaki İlişkide”, Uluslararası Mizah Araştırmaları Dergisi, 2009.
2- “Sosyal Robotları Daha Çekici Hale Getirmek: Ses, Perde, Mizah ve Empatinin Etkileri”, Uluslararası Sosyal Robotik Dergisi, Andreea Niculescu, 2013.
3- Corinne Cosseron, Uluslararası Gülme Okulu Kurucusu.

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER