Gaziantep’in Suriye sınırında yer alan Karkamış ilçesinde bulunan dünyanın en önemli arkeolojik kentlerinden Karkamış Antik Kenti’nde, Türk-İtalyan ekip tarafından 2011 yılından bu yana sürdürülen kazıların ilk bölümü sona erdi.
M.Ö. 2. binyılda Anadolu’da hüküm süren Hitit İmparatorluğu’nun önemli kentlerinden Karkamış Antik Kenti’ndeki kazılar, İtalya’nın Bolonya Üniversitesi Arkeloji Bölümü’nden Prof. Dr. Nicolo Marchetti başkanlığında, İstanbul Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Hasan Peker başkan yardımcılığında, İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. Refik Duru ve Prof. Dr. Belkıs Dinçol ile Gaziantep Üniversitesi’nden Prof. Dr. Mustafa Özakça’nın bilimsel danışmanlığında, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İtalya Dışişleri Bakanlığı, İtalya Eğitim Bakanlığı, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve SANKO Holding’in desteğiyle 7 yıldır yürütülüyor.
BÖLGE KORUMA ALTINA ALINDI
Kazı Başkanı Prof. Dr. Marchetti, konu ile ilgili yaptığı açıklamada Karkamış’ta 2 Mayıs’ta başlayan kazıların Türk-İtalyan arkeolog, antropolog, restoratörlerden oluşan 25 kişilik ekip tarafından titizlikle yürütüldüğünü söyledi. Kazıların aşağı saray alanı ve höyükte yoğunlaştığını anlatan Marchetti, Eylül ayına kadar buluntuların üzerinin zarar görmemesi için kapatıldığını ve bölgenin koruma altına alındığını bildirdi.
EN GENİŞ ALANDA ORTAYA ÇIKARILAN MİMARİ KALINTILAR
Prof. Dr. Marchetti, M.Ö. 13. yüzyılda Hitit İmparatorluğu’nun bir eyalet krallığı başkenti işlevini yerine getirmiş olan Karkamış kazı alanının Türkiye’deki en geniş alanda ortaya çıkarılan mimari kalıntılara sahip olduğuna değinerek, arkeolojik kazılarda genellikle restorasyonların kazıdan sonra yapıldığını, ancak kendilerinin çıkarılan eseri anında, bekletmeden restore ettiklerini, böylelikle daha hızlı ilerleme sağladıklarını kaydetti.
2018’DE ZİYARETE AÇILACAK
7 yıllık çalışmanın ardından Karkamış Antik Kenti Arkeoparkı’nın hazır hale getirildiğini, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı tarafından açıklandığı üzere arkeoparkın 12 Mayıs 2018’de ziyarete açılacağına dikkati çeken Marchetti, ziyaretçilerin çok geniş bir alanda tarihe tanıklık edeceklerini dile getirerek; “Kentin eski yollarına paralel olarak yeni yürüyüş yolları yapıldı. Kafeteryalar, dinlenme alanları olacak. Turistler saray ve tapınak kalıntıları, eski kazı evi, Roma sütunlu cadde, heykeller, kartal başlı grifon kabartmalı duvarları görebilecek. Ziyaretçiler, Fırat Nehri’nin kenarında muhteşem bir doğa var, bunu da görme şansları olacak. Alan çok geniş, ziyaretçiler uzun bir yürüyüşe hazırlıklı olsunlar” şeklinde konuştu.
