Dünya, Covid-19 sonrası daha bilinçli seyahat edecek

Yazar Sinan İbiş

Seyahatin geleceğini anlamanın bu kadar önemli olduğu bir yıl hiç olmadı. Karantinaya alınmacağımız hangi ülkelere gidebiliriz? Yolculuğum sırasında Covid-19 testi yaptırmam gerekecek mi? Uçakta yüz maskemi kaç kez değiştirmem gerekecek? 

Koronavirus panemi süreci herkes için inkar edilemez derecede kayalık bir yol oldu ama yeni umutlarla yeni bir yıla girdik, bu süreçte yeniden açılan hava koridorları ve daha iyi test protokolleri sayesinde, ülkeler arası seyahatlerin yeniden kolaylaşmaya başlayacağını umuyoruz.

Elbette seyahatler eskisi gibi olmayacak, belki de pandemi sonrası normalleşme kötü bir sürece evrilmeyecek. Belki şehirler daha sessiz olacak, UNESCO Dünya Mirası alanları aşırı kalabalık olmayacak ve gökyüzü daha az kirlenecek. Gezegenimiz canlılık olarak solsa da ve turizm endüstrisi büyük ölçüde acı çekiyor olsa da, pandemi bize seyahatin bir hak değil, bir ayrıcalık olduğu konusunda hayati bir ders verdi.

İNSANLAR DAHA AZ VE DAHA SEÇİCİ SEYAHATLER YAPACAK

2020’den sonra seyahat edecek bilinçli yolcuların artacağını tahmin edebiliriz. Bu bilinçli yolcular gittikleri yolculuklar hakkında çok daha anlayışlı, evden daha uzun süre uzak kalmaya istekli ve bu seyahatleri gerçekleştirmeye yetisi olanlar olacak. Bu bilinçli yolcular seyahat ettikleri yerlerde çevresini ve yerel halkı daha çok anlayacak, daha çok takdir edecek ve harcamalarında daha az pervasız olacaklar.

Bu zorlu süreçte birçok insan pandemi olmasaydı nereye seyahat etmiş olacaklarını, sorgusuz sualsiz ne için, ne kadar para harcamış olacaklarını düşündüklerinde; seyahatlerindeki birçok unsurun gereksiz ve amaçsız olduğunu düşünebilirler. Bunu düşünenlerin ise azımsanmayacak ölçüde çok olduğu da tahmin edilebilir. Artık gelecekte insanlar daha az ve daha seçici seyahatler yapacaklar, kitle halinde ve kalabalık seyahatlerinden öte daha bireysel hizmet ve bulunurluk yaşayacakları seyahat olanaklarını değerlendirecekler. Nereye gitmek istediklerini dikkatlice gözden geçirecekler ve aynı kişilerle, aynı yerlere gitmekten uzaklaşacaklar. Seyahatler eskisi gibi olmayacak; şehirler daha sessiz olacak, UNESCO Dünya Mirası alanları aşırı kalabalık olmayacak ve gökyüzü daha az kirlenecek. 

Birçoğumuz seyahatin özgürlüğünü ve heyecanını umutsuzca özlüyor olsak da, sosyal prestij ve Instagram “beğenileri” için seyahat etmenin bizi ileriye götüren şeyin olmaması gerektiğinin farkına varıldığından hiç şüphe yok. Bizim için gerçekten bir şey ifade eden, denizaşırı bir yere seyahat etme çabasına ve riskine değecek seyahatleri seçmeliyiz. Hepimiz virüsa yakalanma riskinin umduğumuzdan daha uzun süre devam eden bir sorun olacağını tahmin ediyoruz ve bu tahmini dikkate alan seyahat gerekliliklerini dikkatle tercih etmeliyiz.

2021’DE VAHŞİ DOĞADA DAHA FAZLA ZAMAN GEÇİRECEĞİZ

Aylarca süren kapanmalardan sonra, herkeste geniş açık alanlar için evrensel bir açlık olacak. Örneğin şehirlerin insan az yoğun olan yerleri, milli parklar ve ören yerleri, kapanma sonrası açılmalar ile büyük ziyaretçi akını yaşadı. Vahşi doğada geçirilen zamanın modern kent yaşamına bir panzehir olduğu düşünüldüğünde, bu eğilimin 2021 ve sonrasında da devam edeceği düşünülebilir.

Yolcuların tek bir konuma uçtukları ve ardından eve döndükleri, noktadan noktaya tatil eğilimlerinin; birden fazla yere yapılan, daha yavaş bir hızda gerçekleşen seyahatlerin oluşturacağı trendler ile rekabet edeceği de düşünülebilir. 2021 ve sonrasında, modern kent yaşamına panzehir olarak vahşi doğada daha fazla zaman geçireceğiz.

İnsanlar seyahat tarzları hakkında daha dikkatli düşündükçe, dünyamız üzerindeki tahrip edici etkilerini en aza indirmek için ellerinden gelen her şeyi yapan oteller ve seyahat şirketleri arayacaklar. Seyahat eden insanlar bilinçlendikçe ekoturizm güvencesi veren turizm hizmetlerine ve turizm işletmelerindeki akredite hizmetlere ilgileri artacak. Seyahat edecek kişiler hangi nedenle seyahat ederse etsinler evlerine döndüklerinde kendilerini eskisinden daha rahat, daha sağlıklı ve daha huzurlu hissetmek isteyeceklerdir ve wellnes, wellbeing gibi turizm içerikleri daha popüler hale gelecek.

FARKLI DENEYİMLERİ YAŞAMA İSTEĞİ ÖNE ÇIKACAK

Yerel topluluklarla güvenli ve saygılı bir şekilde ilişki kurmak, yerel deneyimleri yaşamak, yöresel lezzetleri tatmak gelecekteki gezilerin önemli bir yönü olacak ve turistler öğrenmeye, insanlarla bağlantılar kurmaya istekli olacak. Doğrudan ödeme veya gönüllülük çerçevesinde, olumlu bir ayak izi de bırakmak isteyecekler.

Son olarak, “tatil” fikri geçmişteki farklı tarihsel süreçlerdeki yaşananları hissetmeyi istedikçe, sadece yurtdışında “olmak” dikkatli bir alternatif olacaktır. Bu seyahat ve tatil fikri ziyaretçilerin işi tatillerle birleştirdiği, kendilerinin belirli bir yerde daha uzun süreler boyunca yaşamak zorunda kalacağı “işlerin” artış döneminde tercihlerden birisi olacaktır.

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER