Alim Küçükpehlivan: Çin Seddi’nde maraton koşmak istiyorum!

Yazar Kadir Toprakkaya

Başarsoft CEO’’u, aynı zamanda YASAD (Yazılım Sanayicileri Derneği) Başkan Yardımcısı olan Alim Küçükpehlivan, tam bir “koşu fanatiği”. 10 yıldır 42 km maraton ve üstü mesafelerde ultra maratonlar koşan Küçükpehlivan, en büyük hayalinin Çin Seddi’nde maraton koşmak olduğunu söylüyor.

Alim Küçükpehlivan

Pekin’de 4 Şubat’ta başlayacak olan 2022 Kış Olimpiyatları’na sayılı günler kalırken, bir “koşu fanatiği” olan Başarsoft CEO’su ve aynı zamanda Yazılım Sanayicileri Derneği (YASAD) Başkan Yardımcısı olan Alim Küçükpehlivan; “Barcelona, Amsterdam, Malta, Riga, Talin gibi maratonların yanında, 90 km Güney Afrika Comrades Ultra Maratonu’nu koştum. Şimdi de en büyük hayalim, Çin Seddi’nde maraton koşmaktır” dedi. Çin Seddi Maratonu’nun dünyanın en zorlu etaplarından biri olduğunu vurgulayan Küçükpehlivan, Türk Çin Kültür Derneği’ne yaptğı açıklamada şu bilgileri verdi:

“Bu maraton, Pekin’den başlayarak UNESCO Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Çin Seddi boyunca devam ediyor. Buna sadece profesyonel ultra maraton koşucuları kabul ediliyor. ‘Keçi yol’ diye adlandırılan, oldukça dik ve dayanıklılık isteyen bir etaba sahip bu maraton, pandeminin getirdiği seyahat kısıtlamalarından dolayı birkaç yıldır yapılamıyor. Dünyanın dört bir yanından gelip, 50-60 kilometre koşacak maratoncular için yol boyunca ihtiyaçlarını giderebilecekleri en az 10 istasyon kuruluyor. Bu maraton gerçekleştirildikten sonra bile uzun süre konuşuluyor. Ben de uzun zamandır üzerinde düşündüğüm Çin Seddi’nde maraton koşarak, en büyük hayalimi gerçekleştirmek istiyorum. Bunun için şimdiden Çince öğrenmeye de başladım.”

“SPORCULAR İÇİN ÇOK KIYMETLİ”

Her yıl Türkiye ve yurt dışında en az 2 yol ve 2 ultra maratonu koştuğunu hatırlatan Alim Küçükpehlivan, Çin’in pandemi döneminde 2022 Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapacak olmasının takdire şayan olduğu belirterek, şunları söyledi: “Her yerin kapalı olduğu dönemde spor ve sporcuları bir araya getiren Çin, bu konuda önemli bir adım atıyor. Olimpiyatlar, global dünyanın hâlâ birbirine bağlı olduğunu göstermesi açısından, hem sporcular hem de uluslararası toplum açısından çok önemli. Olimpiyatlar sayesinde sporcular, spor ve antremandan kopmayacakları gibi dünyanın sporcularıyla buluşarak, kendilerini ölçümleyebilme şansına kavuşuyor. Bu da sporcular için çok kıymetli…”

“SPORDA DA DİN, DİL, ÜLKE AYRIMI YAPILMAMALI”

Sporla yakından ilgili bir iş insanı olarak sporla siyasetin birbirine karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Küçükpehlivan, sözlerine şöyle devam etti: “Politikanın spora karıştırılması, insani yardımlara politikanın karıştırılması gibi bir şey, bunun kesinlikle olmaması gerekiyor. Nasıl ki Kızılhaç yardımları din, dil, ırk ayrımı yapılmayan insani olarak yapılıyorsa, sporda da din, dil, ülke ayrımı yapılmamalı. Spor ve sporcuları birleştiren Olimpiyatlar gibi uluslararası bir aktivite, ayrıştıran bir aktiviteye dönüştürülmemeli. En doğrusu, Olimpiyatlar gibi projelerin politikaya alet edilmeden, insani bir görev olarak yapılmasını sağlamak olmalı. Spor, insanları birbirine bağlayan bir köprü. Bu yüzden sporun ve sporcunun siyaset veya ticaretle bir ilgisi yok.”

tourmag turizm dergisi

İLGİLİ HABERLER